1 Ağustos 2011 Pazartesi

İki Dakika Soluklansanız


2010 Dünya Kupası Şampiyonu: İspanya


2008 Avrupa Kupası Şampiyonu: İspanya


2011 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonu: İspanya


2011 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonu: İspanya

İspanya ile Almanya arasında oynanan Euro 2008 finali öncesinde pek çok futbol otoritesi, İspanya'nın çok iyi bir takım olduğu konusunda hemfikirdi. Ancak, kaybetme geleneği kuvvetli olan İber yarımadası sakinlerinin, Gary Lineker'in deyimiyle 22 kişinin oynadığı oyunun kazananı olan Nationalmannschaft'a karşı şanslarının tutmayacağına inananlar da bir o kadar fazlaydı. O maçta Torres'in, Lehmann'ın üzerinden topu ağlara gönderdiği an, futbolda gerçek bir dönüm noktası oldu. Aradan geçen üç yılın sonunda, artık İspanyolların kazanamadığı herhangi bir resmi turnuva bulmakta zorluk çekiyoruz. Bu akşam iki kez geriden gelerek uzatmalarda Çek Cumhuriyeti'ni 3-2 yendikleri U-19 finalinin ardından, UEFA'nın milli takımlar kategorilerinde düzenlediği dört turnuvanın üçünde şampiyonluk unvanını ele geçirdiler. Ardı ardına gelen bütün bu başarılar, Güney Afrika'da kazanılan dünya şampiyonluğu unvanını daha da değerli kılıyor.

Durum öyle dramatik bir hal almaya başladı ki, 17 yaş altı Avrupa Şampiyonu olan Hollandalı gençler, kral kupasını kazanan Real Madrid misali üstü açık otobüsle tur atsalar haklılar. Zira şu an için daha büyük bir yaş kategorisinde İspanyolları geçmek mümkün görünmüyor. (Bu arada yazıyı yazarken gördüm ki, bu hafta İspanyollar kadın futbolunda da 17 yaş altı Avrupa Şampiyonu olmuş. Anlaşılan orada da rakiplere rahat vermeyecekler.)

U-21 ve U-19 kategorilerinde iki kupa kaldırdıkları 2011 sezonu İspanyollar için henüz tamamlanmadı. U-20 Dünya Kupası'nda müzelerine bir kupa daha eklemek için ter döküyorlar ve ilk maçlarından da galip ayrılmayı başardılar. 2012'de ise, önce A Milli Takım olarak üç yıl önce kazandıkları Avrupa Şampiyonu unvanını korumak için Ukrayna-Polonya'da olacaklar, sonrasında ise bu yılın U-21 şampiyonu olan takımları Olimpiyat altınını ülkelerine getirmek için sahaya çıkacak. Saydığım üç turnuvanın da en büyük favorisi konumundalar. Futbol gibi sürprize fazlasıyla açık bir oyunda, kazanan formülü bulmuş gibi görünüyorlar ve futbol severler olarak bir yandan güzel futbollarını takdir ediyor, diğer taraftan ise "işin zevki kaçıyor mu acaba?" diye sormadan edemiyoruz. Ben "Rafa Nadal, Pau Gasol, Alberto Contador, Fernando Alonso..." diyeyim, siz meramımı anlayıp konuyu burada kapatmama yardımcı olun.

Hiç yorum yok: