25 Temmuz 2012 Çarşamba

Yılın Enleri 2011: Popüler Kültür Ödülleri

1. Yılın Türk Filmi: Bir Zamanlar Anadolu’da


“Boş arazide bulduğu kavunları evine götürmek için onları bir cesedin yanına koymaktan çekinmeyen Arap karakteri, doktora şöyle sesleniyor : “Anlatırsın doktor, bir zamanlar Anadolu’da diye”. İşini kayıtsızca yapan, karısından ayrıldıktan sonra hayatına yeni bir yön çizemeyen ve Anadolu’da yağmurların varlığı ile kendi varlığı arasındaki zaman farkının bunalıma sürüklediği Doktor’un taşra günlerinden “anlatmaya değer” bir hikaye, belki de yegane hikaye. Nuri Bilge Ceylan’ın son filminde; Doktor Cemal’in savcı, komiser, jandarma gibi bürokratlardan oluşan heyet ve cinayet zanlısı ile cinayete kurban giden bir adamın cesedini aradığı bir güne tanıklık ediyoruz.”


Yazının devamı için sizi buraya alalım.


2. Yılın Yabancı Filmi: Jodaeiye Nader az Simin (Bir Ayrılış)



Hakikat nedir? Kimileri için Kuran’a el basılan anlarda dile gelmesi gereken sözlerdir, kimileri içinse kızının vicdanıyla verdiği karardır. Vatandaşı olduğunuz ülkeden neden ayrılmak istersiniz? Kimilerinin yaşadığı ülkeye dair sayılmaz derecede kaygısı vardır ve tüm bu kaygılarında haklı olduğuna inanır, kimileri ise bir ülkeyi yaşanmaz kılanın sadece ve sadece bu ülkenin yaşanılmazlığına dair düşünceler olduğuna. Sasaniler neden iki sınıftan oluşur?  İşte bunun cevabı uzun. Hiddet anlarında, çoğunlukla masum olan üçüncü kişiler mi zarar görür? Maalesef öyle. Bir adama kızarsınız karısını yaralarsınız. Bir kadına kızarsanız karnındaki çocuğu yaralarsınız. Eşinize kızarsınız, ayrılık kararıyla çocuğunuzu yaralarsınız. Peki, bir çocuğun annesiyle babası arasında seçim yapmak zorunda kalması, esasen ayrılığın tek seçenek olduğu bir Hobson seçimiyse, çocuğun yanıtının bir önemi var mı?

 3. Yılın Albümü: Çocuk Haklı – Kardeş Türküler


Kardeş Türküler; kan ve gözyaşının durmadığı coğrafyamızda, bağlamanın telinden yayılan tınıyı, kardeşliğe inanların nefesiyle harmanlayarak umudu somutlaştıranların adıdır. O nedenle, onların yeni bir albümlerine kulak verdiğim yılda, dönüp başka albümlere bakmaya pek de gerek kalmadı. Çalıp söyledikleri kadar yazmaktan da hoşlandıkları için benim lafı fazla uzatmama gerek yok. İçinden kısa bir alıntı yaptığımız sayfaları okumak isteyenler buradan yola devam etsinler. Bir sonraki albüm tez vakitte hazır olsun, bir de üstat Neşet Ertaş’ın tabiriyle “Kardeş Türküler’in kraliçesi” olan Feryal Öney’in sesini bir dahaki sefere biraz daha fazla duymak nasip olursa ne ala.

"Çocuk Aklı” diye gülüp geçmeyin, bir daha bakın her gün baktığınız,
Baka baka ezberlediğiniz tabloya.
Bir de bakmışsınız ki bozulmuş ezber,
“Çocuk Haklı”ymış meğer.

4. Yılın Performansı: Maral Üner – Hüzzam




Ankara’ya döndüğüm kısa dönemlerde, sanki hiç ayrılmamışım gibi hissettiğim anlar oldukça nadirdir, olduğu zaman ise bu anlar genellikle beni tiyatroda yakalıyor. Bahsetmeye çalıştığım aynı mekana dönmenin ötesinde bir duygu, zaten Hüzzam adlı oyunun oynandığı Oda Tiyatrosu’nda ilk defa bulunuyordum. Yalnızca 60 kişilik bu daracık ama sevimli salonda benim için değişmeden kalan şey, perdenin açıldığı anda hissettiğim heyecan olsa gerek.

Hüzzam oyununda Maral Üner’in 2 saatlik nefes kesici performansını, oyunun ilk sahnelenişinden 27 yıl sonra izleme fırsatına eriştim. Kendisinin Mahpeyker rolündeki akıl almaz kuvvetteki performansı, izleyen az sayıdaki şanslı insanı kısmen güldürdü, çokça da hüzünlendirdi. Oyunun sonunda ise istisnasız tüm izleyenleri kendisine hayran bıraktırdı. Duymayacağını bilsem dahi, o günden kalan hayranlığımı kendisine iletmek için benim elimden gelen yegane şey, bu uydurma ödülü kendisine takdim etmektir.  

5. Yılın Klibi: Lotus Flower - Radiohead


Radiohead: Lotus Flower from nn on Vimeo.


Thom Yorke,“rock yıldızı” kavramını yapıbozuma uğratırken.

Hiç yorum yok: