30 Eylül 2009 Çarşamba
Yarın Perşembe
28 Eylül 2009 Pazartesi
Bu isme dikkat
Çarşamba günü oynanacak maçta Beşiktaş'ın başına bela olması muhtemel bir isim 19 yaşındaki Kuzey Osetya doğumlu Alan Dzagoev. Beş yıl önce Kuzey Osetya'da bir okulda gerçekleştirilen terörist saldırı sırasında bölgedeki başka bir okulda okuyor olması Rusya ve dünya futbolunun şansı olsa gerek. 16 yaşında kaydolduğu Primorsky'deki ulusal futbol akademisinde iken CSKA'nın dikkatini çeken Dzagoev forvete dönük bir orta saha oyuncusu. CSKA ile ilk sezonunda resmi maçlarda 13 gol ve 9 asistlik bir performans gösterdi ve Rusya Premier Ligi'nin en iyi genç oyuncusu seçildi. Hiddink'in gözünden kaçmayan yeteneği ile Rusya milli takımında da forma giymeye başlayan Dzagoev'in oynadığı ilk milli maçta Almanya'ya karşı bir topunun da direkten döndüğünü belirtelim. Tüm bunları nereden mi biliyorum? Kendisi Şampiyonlar Ligi'nin resmi dergisi Champions'ın son sayısında gelecek vaad eden 25 oyuncu listesinde gösterildi. Örnek aldığı futbolcu olararak Frank Lampard'ı göstermesi ve Abramoviç faktörü Dzagoev'in bir sonraki adresinin Chelsea olma olasılığını artırıyor. Bu arada Champions'ın listesinde Beşiktaşlı Ekrem Dağ'ın olduğunu belirtmekte de fayda var. Umarım Ekrem Dağ Şampiyonlar Ligi yetkililerinin kendisine olan bu ilgisini boşa çıkarmaz ve Çarşamba günü dikkat çekmeyi başarır.
27 Eylül 2009 Pazar
27 Eylül 2009 Galatasaray 1 - Eskişehirspor 1: İlk Puan Kaybı
Galatasaray’ın Rijkaard ve ekibi geldiğinden beri oynayacağı düşünülen oyunu oynaması yolunda Mehmet Topal ve Sabri gibi iki büyük engel var. Sabri geçtiğimiz maçlarda savunma yönünü geliştirdiğini gösterdi ama hücuma çıkışlarda bu iki isim Galatasaray’ın önünü kesti. Haftalardır devam eden bir Ayhan krizi var Galatasaray’da. Mehmet Topal veya Mustafa onun yaptıklarını yapamayınca ileri şişirilen çoğu top tekrar Galatasaray sahasına geliyor. Arda’nın yerinde oynayacak bir Elano ve Ayhan rolünü üstlenmeye çalışan bir Arda çok daha etkili olabilirdi. Eskişehirspor ileride çok fazla oynamayacağının mesajını vermişti. 30. dakikadaki Youla tehlikesinin dışında bir kontra atak tehlikesi de yaşanmamıştı.
Hakan Balta’nın da bir stoper alternatifi olmaması gerektiğini gördük. Ama sakatlıklar yüzünden başka seçim yapmak da mümkün değildi.
Nonda’nın ikinci yarıda oyuna girmesi gerektiğini anladığımız bir maçtı bu. Sırtı kaleye dönükken top tutabilen tek isim Nonda bu takımda. Orta sahanın yorulmaya başladığı dakikalarda onlara ileri çıkma şansı veren bir kaç değerli saniye kazandırıyor Nonda. Baros’un sağa sola koşu yapıp yorduğu defans üzerinde ikinci yarıda çok etkili olabiliyor.
Rijkaard ikinci yarıda kötü giden işlere müdahale edebilmeyi istiyor her zaman. Bu nedenle de beklenmeyen isimler yedek kulübesinde başlıyor. Bugüne kadar her kötü giden maçta da sonradan giren oyuncular maçı çevirmeyi başarmıştı. Maç öncesi beklenen kadrolarda hep Kewell ve Nonda yedekti. Ama Baros ve Elano kulübede başladılar. Sonradan giren ve Ankaraspor maçında etkisi büyük olan Aydın da bir şey yapamayınca 1 puana razı oldu takım. Tabii Kewell’daki düşüşün devam etmesi de takımı ileride frenleyen etkenlerden biriydi.
Her pazar gibi, biraz tatsız...
İş/okul, ne varsa, o düşünülmeye başlanır. Surat asılır, yavaş ve dinlendirici müzikler dinlenir. Kısacası moral dibe vurmuştur. Her zaman yaşamışımdır pazar sendromunu.
Tüm bunların üstüne Galatasaray'ın resmi sitesinde gördüğüm haber bana aslında bugunun her zamankinden biraz daha tatsız bir Pazar oldugunu hatırlattı.
"Alpaslan’a Mektuplar" isimli kitabın Galatasaray Store'larda satışa çıktığı yazıyor haberde.
Geçen yıl 27 Eylül'de, ailesiyle bayram tatiline giderken, acı bir trafik kazasında kaybetmiştik Alpaslan Dikmen'i. Eşi, oğlu ve bir akrabasının da bulunduğu arabadan bu üç kişi hafif yaralı çıkarken, Alpaslan Dikmen hayatını kaybetmişti. Taraftarın deyimiyle, Ali Sami Yen'in "sanki superman'i batman'i"ydi. Gerçekten tüm Galatasaraylıları kıskandıracak derecede Galatasaray'a bağlı, ona gösterilen sevgi selini hak edecek kadar iyi bir Galatasaraylıydı. Ben şahsen tanımasam da, bir kere tribünde görmüşlüğüm ve icraatlarını çokça duymuşluğum vardır. Alpaslan ağabey'in ölümünün birinci yılında tüm Galatasaray ve spor camiasına başsağlığı, ailesine de sabır diliyorum.
Fiyatı 23 TL olan ve tüm geliri Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımı’na bırakılan kitabın yanı sıra bu günün anısına “Cesur ve Onurlu Alpaslan Dikmen” için özel bir atkı hazırlandı. 18 TL’den satışı sunulan bu atkının da tüm geliri Alpaslan Dikmen adına Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımımıza bırakılacaktır.
Onlarla çok dertleştik, çok şey paylaştık. Ve tüm bunlardan o kadar keyif aldık ki, bunları bu blogda herkesle paylaşmak istedik. Dostlarım Akın ve Doruk'la elimizden geldiğince iyi ve okunabilir şeyler yazacağız. Ben daha çok blog'un "Galatasaray muhabiri" olacağım (elimde değil, ne yapayım?). Tabii elbette bu blog bir Galatasaray blog'u değil. Genel olarak spor'u benden daha çok takip eden arkadaşlarım eminim doyurucu şeyler yazacaklardır diğer spor dallarıyla ilgili.
Ancak gelin görün ki, bu sadece bir spor blog'u da olmayacak. Bu söylemden nefret ediyorum -gerçekten!- ama "hayatı her yönüyle”, sadece biraz spor ağırlıklı olarak, yazmaya çalışacağız.
Şimdiden bizi takip eden herkese, ve dostlarıma, teşekkürler.
Biz bu adamların kaçını 2010'da izleyeceğiz?
- 2007 20 yaş altı dünya kupasının en değerli oyuncusu seçilen Sergio Agüero 2005 turnuvasında da oynayan ve 20 yaş altı şampiyonalarında iki şampiyonluk gören tek oyuncu konumunda
- Brezilya'nın son ilan edilen kadrosunda 2007 U-20 de görev yapan oyuncu yok; ancak Pato Brezilya'nın 2009 Konfederasyon Kupası kadrosunda bulunduğu için listeye aldım
- FIFA dünya sıralamasınınilk 10'undan yalnızca 3 takım (Brezilya, İspanya, Arjantin) 2007 de yer almış.
- Freddy Adu ABD'nin son ilan edilen kadrosunda bulunmamakla birlikte 2009 Konfederasyon Kupası kadrosunda bulunduğu için listeye aldım. 2009 Konfederasyon Kupası'nda final oynayan ABD'nin bu jenerasyondan kadrosuna kattığı oyuncu sayısı ise 4.
- Turnuvada Final oynayan Çek Cumhuriyeti Kadrosundan hiçbir oyuncu A milli takım kadrosunda bulunmuyor. 2.sırayı alan Çek Cumhuriyeti'nin aksine turnuvayı 3. bitiren Şili A milli takım kadrosuna 7 oyuncu eklemiş durumda ve Dünya Kupası yolunda da emin adımlarla ilerliyor. Çek Cumhuriyeti'nin dünya kupasına katılmak için çektiği sıkıntılar görüldüğünde başarılı jenerasyonları A milli takıma dahil etmenin önemi daha iyi anlaşılıyor. Dünya Kupası'na katılım hakkı elde ederek tüm dünyayı şaşırtan Kuzey Kore milli takımında da bu turnuvada oynayan 4 oyuncu bulunuyor.
- Kuzey Kore'nin durumu turnuva yaklaştıkça daha ilginç bir hal alacak gibi görünüyor; çünkü bazı oyuncuların oynadığı kulüp dahi transfermarkt.de adresinde görünmüyor. Bu oyuncuların Dünya Kupası'nda iyi performans sergiledikleri zaman transferleri nasıl gerçekleşecek şimdiden merak etmeye başladım.
- Dikkatimi çeken bir başka durumda 2007 U-20 turnuvasında oynadıktan sonra Kosta Rika milli takımında da forma giymeye başalayan iki oyuncunun da ülkelerinden Norveç'e transfer olmuş olmaları. Kosta Rika ve Norveç arasındaki bu ilişki hangi tarihi, kültürel bağlardan kaynaklanıyor biri açıklayabilirse sevinirim.
Takım........Oyuncu.........Önceki Kulüp.........Şimdiki Kulüp........Pozisyon
Arjantin....Sergio Agüero.......A.Madrid............A.Madrid...............Forvet
Arjantin......Sergio Romero......Racing Club.......... AZ ...................Kaleci
Brezilya... Alexandre Pato.....Internacional......... AC Milan............Forvet
İspanya... Gerard Pique.........Zaragoza............ Barcelona...........Defans
İspanya..... Juan Mata............ Real Madrid...... Valencia.............. Forvet
ABD......... Robbie Rogers....Columbus Crew.....Columbus Crew...O.Saha
ABD ......... Michael Bradley.....Heerenven..... B.Möchengladbach...O.Saha
ABD ........Jozy Altidore ..... New York Red Bulls...Hull City.............Forvet
ABD .......Freddy Adu..........Real Salt Lake.........Belenenses.........Forvet
Portekiz..Rui Patricio..........Sporting Lisbon......Sporting Lisbon......Kaleci
Şili..........Nery Veloso..........Huachipato..........Huachipato.............Kaleci
Şili..........Mauricio Isla......Universidad Catolica...Udinese............O.Saha
Şili..... .Hans Martinez.......U.Catolica ........Universidad Catolica...Defans
Şili........Carlos Carmona.....Coquimbo Unido....Reggina..........Orta Saha
Şili..........Arturo Vidal......Bayer Leverkusen...Bayer Leverkusen.. Defans
Şili......... Gary Medel.......Universidad Catolica..Boca Junior.....Orta Saha
Şili...........Alexis Sanchez......Udinese................Udinese............Forvet
Meksika...Patricio Araujo......Guadalajara.......Guadalajara..........Defans
Meksika......Javier Hernandez..Guadalajara...Guadalajara.......Orta Saha
Meksika......Giovani dos Santos..Barcelona.... Tottenham...........Forvet
Kosta Rika..Celso Borges.........Saprissa.........Frederikstad......Orta Saha
Kosta Rika....Pablo Herrera.......Alajuelense.....Aalesunds.........Defans
Japonya......Atsuto Uchida...Kashima Antlers....Kashima Antlers..Defans
Güney Kore..Ki Sung-Yueng.......FC Seoul........FC Seoul...........Defans
Güney Kore....Lee Chung-yong...FC Seoul........Bolton ......... Orta Saha
Kuzey Kore...Ri Kwang-hyok.....Kyonggongop...Kyonggongop.....Defans
Kuzey Kore.....Pak Nam-Chol.......Amrokgang...........?...............Defans
Kuzey Kore...Kim Kum-il. April 25 S. Group..April 25 S.Group.......Forvet
Kuzey Kore...Ri Hung-ryok...Kim Il-sung uni.....Kim Il-sung uni....Forvet
Nijerya.......Uwa Echiejile...........Insurance.........Rennes............Defans
Polonya.....Dawid Janczyk........Legia Warsaw............Lokeren.....Forvet
İskoçya......Steven Fletcher........Hibernian...............Burnley......Forvet
Uruguay....Martin Caceres...Defensor Sporting..........Juventus....Defans
Uruguay.......Luis Suarez..........Groningen................Ajax............Forvet
Uruguay....Edinson Cavani.........Palermo...............Palermo........Forvet
Başlıyoruz
Pek çok futbol blogunu keyifle takip ettiğimiz bu yaz döneminin sonunda kendi blogumuzu açmaya karar verdik. Blogumuzda futbolun yanında çeşitli spor dalları, sinema, müzik ve hayata dair pek çok konuda da görüşlerimizi yazacağız. Umarım hepimiz adına keyifli bir iş olur.
Başlarken gündemimizin ilk maddesinde tabii ki Turkcell Süper Lig var. Bendeniz Beşiktaşımın halini gördükten sonra bu konudaki söz hakkımı öncelikli olarak arkadaşlara devretmiş ve gözlerimi şimdiden 2010 Dünya Kupası'na çevirmiş durumdayım. Koca bir sezonu da çöpe atmış değilim tabii ki, daha önümüzde nice maçlar, derbiler, henüz başlamamış olan NBA ve Beko Basketbol Ligi, Euroleague, Oscar adaylıkları, yeni sezon Türk filmleri, festivaller, yeni albümler futbolseverlerin ağızlarının suyunu akıtmaya başlamış olan Şampiyonlar Ligi, Europa League(nam-ı diğer UEFA), La Liga, Premier League, Bundesliga, Serie A vb. var. Bütün bu organizasyonlardan aldğımız keyfi ve hüznü bu sayfaya da taşıyacağız.
Şimdiden emeği geçen ve geçecek olan herkese ve bu düşüncemi hayata geçirirken beni yalnız bırakmayan kardeşlerime teşekkür ederim.