5 Aralık 2010 Pazar

Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi Macerası


Başlıkta "Şampiyonlar Ligi Macerası" yazdım çünkü ilk Şampiyonlar Ligi deneyimi Bursaspor için tam bir macera oldu. Daha önce bu konuda yazdığım yazıda gruptan çıkmanın bile hayal olmadığını belirtmiştim ama ne yazık ki Türk futbolu ve Avrupa futbolu arasındaki uçurum Bursaspor'un son haftaya 0 puan ve -14 averajla son sırada girmesini sağladı hem de rakipleri bu kadar kötü durumda yakalamışken. Bursaspor geçen sezon tamamen hakederek bir şampiyonluk kazandı ve maçlarında da genelde bol gollü bir grafik yakaladı özellikle diğer Anadolu takımlarımız gibi bir gol atıp kapanmayarak ve geriye düştüğü maçlarda (örn: 3-2'lik Fenerbahçe ve Beşiktaş maçları gibi) oyunu bırkmayarak maçları çevirmeyi başardı. Ama bu sezona geldiğimizde Süper Lig'in yanı sıra yepyeni bir macera, bir ilk olan Şampiyonlar ligi de vardı. Beklentiler çok büyük değildi ama en azından alınacak puan ya da puanlar önümüzdeki senelerin hazırlayıcısı olacak nitelikteydi ancak ilk 5 maç sonunda atılan 1 gol ve yanilen 15 gol biraz hezimet oldu. Tecrübe eksikliğinden çok geçen sezon yakalanan havanın biraz kaybedilmiş olması en büyük etkendi bence ama şu son Glasgow maçında (bence ilk maçta da biraz istek olsaydı rahat puan alınabilirdi) alınacak puan ya da puanlar önümüzdeki günler ve sezonlar için büyük umut ve moral olacaktır ve en önemlisi de geçen sezon yakalanan takım havasını yakalamak adına atılacak en büyük adım olacaktır.

Hiç yorum yok: