15 Ekim 2010 Cuma

Rüya Gerçek Oluyor



Cmuartesi öğlen saat 15:30'da benim için özel bir maç var: St. Pauli - Nürnberg. Meşhur Transfermarkt.de kaynağına göre Bundesliga'nın en düşük piyasa değerine sahip 3 takımından ikisinin mücadelesinin nesi özel diye soruyorsanız:

a) yukarıdaki videoyu hiç izlememişsinizdir.

b) futbolda hala piyasa değerinin ötesinde (hatta piyasa kavramına tamamen karşı)kulüpler bulunduğunun farkında değilsinizdir.

c) Nürnberg'de İlkay Gündoğan ve Mehmet Ekici isimli iki Türk gencinin büyük sükse yaptığını bilmiyorsunuzdur.

d) An itibariyle 9. ve 11. sıralarda bulunana bu takımların altındaki Bayern Münih, W.Bremen, Schalke ve Stuttgart'ın düşme ihitmali neredeyse 0 olduğu için bu maçın küme düşmeme adına stresli bir maç olduğunu görmemişsinizdir.

e) Futbolla hiç ilginiz yoktur.

Yukarıdaki şıklardan e'yi işaretlemeyenlerle birlikte yazıya devam etmek istiyorum. Bundesliga'daki bütün takımların tanıtıldığı Bundesliga Spezial dergisinde St. Pauli şu kelimeyle tanımlanıyor: Kultclub. Takımın içindeki tanınır tek isim olan Asamoah'ın transferini "hem futbolcu hem de kişilik olarak bize uygun" olarak tanımlayan teknik direktör Stanislawski'nin kişilikten kastı gece hayatı olmayan, uysal birisi değil elbet. O daha çok Asamoah'ın Almanya milli takımında oynayan ilk siyahi oyuncu olarak kalıpları kıran kişiliğinden bahsediyor. Zaten St. Pauli ve Reeperbahn bölgesini azıcık bilenler taraftarın asıl gece hayatı olmayan adama sırt çevireceklerini tahmin edebilirler.

Hamburg'un gece kulüpleriyle meşhur bölgesi Reeperbahn'da varyete tiyatrosu işleten eşcinsel bir başkana sahip olan St. Pauli'nin taraftarlarının Che Guevara bayrakları sallayarak endüstriyel futbola karşı durmaları takdir topluyor ve benim de kulübe ciddi anlamda sempati beslememe sebep oluyor; ama "endüstriyel futbola karşı" tişörtlerini 25 Euro'dan sattıkları acı gerçeğini de bir kenara koymak gerek.

Neyse efendim, niyetim St. Pauli nasıl bir takımdır konulu bir tanıtım yazısı yazmak değil. Merak edenler google amcaya sorarlar, o zaten her şeyin doğrusunu biliyor. Şimdi benim için biletimi ikiye katlayıp cüzdana koyma ve "That's the way we like it, we like it, we like it, ooooooooooooooo" diye bağırarak 4 aylık rüyamın gerçek olacağı günü bekleme vaktidir. Maçtan sonra yaşananlarla ilgili detaylı bir yazıyı burada bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok: