17 Nisan 2010 Cumartesi
Manisaspor 1 - 2 Galatasaray: Luc...
Mehmet Topal'ın şık kafa vuruşuna kadar işler yolunda gitti. Uzun zamandır bu kadar rahat pas yapan, pres yapan, top kapan bir takım olmamıştık. Kasımpaşa maçındakine benzer, tatmin edici ve umut verici bir oyun oynandı sahada. Bundaki en büyük etkenlerden biri Valencia dedikodularıyla iyice gaza gelmiş bir Mehmet Topal'dı. Caner de sol bekteki en iyi performanslarından birini gösterdi defansif anlamda.
Maçın adamı derseniz, şüphesiz Luc derim. Sen nerelerdeymişsin Neill? Benim aklım nerelerdeymiş senin transferine burun kıvırırken? Adamı izlemek kadar büyük bir keyif yok. Yere düşüyor, saniyenin onda biri sürede tekrar ayağa kalkıp depar atıyor. Karşısındaki adamı terse yatırıp çalımlıyor. Her şeyi yapıyor aslan parçası. Hakan Balta da iki haftadır yanına çok yakıştı kendisinin. Neill'ın istikrarından şüphe etmiyorum, keşke Hakan da bu seviyede devam etse.
Neeskens kenarda Sabri'ye köpürürken ne kadar haklı olduğunu da gördük. İkinci yarıda Momha'nın oyuna girişi, Sabri'yi durmadan darmadağın edişi, Sabri'nin geri "dönmeyişleri" Topal'ın kafa golünden sonra kabus dakikalarına geri dönmemize sebep oldu. Ama çok anormal karşılamıyorum da bunu, çünkü takım her şeyiyle bir karmaşa içerisinde, böyle bir panik çok beklenmedik olmazdı sanırım kötü bir deplasman serisi içerisindeyken.
Açıkçası Trabzon maçında da olduğu gibi biraz şans yoksunu olduğumuza da inanıyorum. Öyle goller kaçırdık ki, "Ulan biraz şans be!" diye bağırmaktan alamıyorum kendimi. Hakikaten, biraz da bizim balımız tutsa ne olur sanki?
Keita için tek bir şey söyleyeyim; büyücü falan bu adam. Attığı golden yaptığı hareketlere kadar yine mest etti.
Takım hakkında geçen hafta çok geniş bir yazı yazmak gerekirdi, vakit bulamadık. Kısaca özetleyeyim, vakit bulduğumda iyi bir yazı gelecek.
Öncelikle Kewell'ın gideceği artık kesin gibi. Deplasmanlara bile tam kadro giden takımda Kewell İstanbul'da kalıyor. Arda'nın derbi haftasından beri iyice yoğunlaşan bir Liverpool dedikodusu var ki geçen haftadan sonra Arda da durmaz diye düşünüyorum. Bu durumda Gio'nun alınması çok iyi olur gibi görünüyor. Tottenham bırakırsa (ki bence bırakılacak oyuncu değil) kesin alınmalı. Acayip keyif alıyorum Gio'yu izlemekten. Sağdan içeri dönüp solla şut çeksin diye hop oturup hop kalkıyorum :)
Jô'nun gideceği artık kesin gibi. Buradan geçen haftaki protestolara kısaca değinecek olursak; Jô'ya yapılan protestonun bu derece sert oluşunun tek sebebi Jô'nun gelecek sene takımda kalmayacağının hemen hemen kesin bir şekilde bilinmesi. Ha yok, böyle bir adamın takımda geleceğinin olduğunu düşüne düşüne bu derece incitici bir protesto yapıyorsanız, ben bunu çok anlamsız buluyorum. Biraz dozu kaçtı bana kalırsa.
Arda için küçük bir kesmin yaptığı protestolara gelelim... Arda'yı en ateşli eleştirenlerden biriyim ben de kendimce. Hal ve tavırları, arkadaşları, açıklamaları, özel hayatıyla nasıl gündeme geldiği hep rahatsız etmiştir beni. Ama gelin görün ki Arda'ya kalkıp da "sinema kapattın ulan" diye bağıranların aklına şaşıyorum.
'Gençtir, yapacak tabii ki' dersiniz, 'Gereksiz şov yapıyor, çıksın top oynasın' dersiniz, ne derseniz deyin; ama siz Arda'nın yüzüne bunu çarparsanız bu 'delikanlı' arkadaşımız "Aaa pardon, ben iyi oynayayım o zaman" demez. Bugünkü gibi afra tafra yapar, kriz yaratır. Kriz bu takımın ihtiyacı olan son şey şu anda.
Takımın genel değerlendirmesiyle bitirelim. Bu takım için 2.lik mucize olur görüşündeydim geçen hafta. Zira oynanan oyun 4 gole rağmen çok keyifli değildi. O 4 gol, devşirme bir stopere ve sakat bir kaleciye atıldı, unutmamak lazım. Ama bu hafta iyi bir oyun oynadık, takımda bir kenetlenme göze çarpıyor. Kalan haftalarda -Bursa maçını almamız halinde- puan kaybı yaşanmayacağını düşünüyorum. Böyle bir durumda 2.lik mucize olmaktan çıkar "belki" olur. Şampiyonluk zaten Sivas'ta kaldı. Tabii yarınki derbi bir hafta ilerisini görmeyi bile çok zor hale getiriyor, orası da ayrı konu.
Yazıyı da kral Milan'a selam çakıp, Frank - Johan ikilisinin ellerinden öperek bitiriyorum her zamanki gibi :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder