27 Mart 2010 Cumartesi
Dünya Kupası Finalistleri #7 - Fildişi Sahilleri
Dünya Kupası heyecanını yaz gelmeden yaşamak istiyor bünye. Fildişi Sahilleri ile devam ediyoruz. Bu yazıyı neden Yaz Helvası'nın değil de benim yazdığımı tahmin etmek zor değildir herhalde. Şimdi Keita'yı göklere çıkaracağız hep beraber :)
Fildişi Sahilleri 3. torbanın en sağlam takımıydı, dolayısıyla düştüğü grubun ölüm grubu olması da muhtemeldi. Tabii adamlar ölümlerden ölüm beğenerek hakikaten bir ölüm grubu oluşturmayı başardılar, orası ayrı.
Afrika Uluslar Kupası'nın favorilerinden biri olarak Ocak ayında Cezayir'e elenmeleri, beklentilerin en üst düzeyde olduğu, parlak bir nesle sahip Fildişi için hayal kırıklığıydı. Didier Drogba, Toure'ler, Salomon Kalou, Emmanuel Eboué, Didier Zokora gibi isimlere sahip bir nesilin elle tutulur bir başarı yakalayamaması şaşırtıcı. En azından Dünya Kupası'na gidemeyen Mısır'ın bile neler başardığını düşününce... 2006'daki Dünya Kupası da Fildişi için hüsran olmuş ve tek galibiyetle kupaya hemen veda etmişler. Tabii ki bunda, bu sene de örneğini gördüğümüz, "kura şansı" etkili olmuştu, Fildişi'ni Arjantin ve Hollanda'yla aynı gruba düşürerek.
Beklentiler
Parlak bir kadroya rağmen istikrarsızlık ve Halilodziç'in yerine hala bir teknik direktörün gelmemiş olması Güney Afrika'nın Fildişi Sahilleri için kısa bir macera olacağı izlenimini veriyor bana. Ayrıca Fildişi Sahilleri'nin 2006 kuralarındaki kötü şansının devam etmesi bu Dünya Kupası'nda da onları daha ileriki turlarda görmemizi engelleyecek ne yazık ki. Ama yukarıda saydığımız isimlerin yanısıra Hannover 96'da kiralık olarak oynayan Arouna Kone'nin çıkışı, Gervinho'nun şöhret basamaklarını tırmanışı, Lyon'dan sonra bize gelerek kendini bulan Keita'nın Afrika Kupası'ndaki performansı Fildişi Sahilleri için umutları artıran faktörler.
Vahid Halilodzic 23 maçlık bir yenilmezlik serisinden sonra Cezayir'e elenmelerini takımın mental güçsüzlüğüne bağlamış. Avrupa'nın çok yüksek seviyelerinde futbol oynayan oyuncular var bu takımda, baskılara alışkın olmalılar diye düşünmeden edemiyor insan. Ama Halilodzic'in dediği gibi bir baskı durumu varsa bunu görebileceğimiz en güzel yer Dünya Kupası olacak.
Futbol kamuoyundaki genel beklenti, sonunda Afrika'dan Dünya Kupası'na damga vuracak bir takımın çıkabileceği, ve bu takımın da büyük ihtimalle Fildişi Sahilleri olacağı.
İyimser Senaryo
Sağı solu belli olmayan ve kötü bir dönemden geçen bir Portekiz, gruptan elenir. Kore averaj takımı olur. Brezilya'nın ardından Fildişi Sahilleri bir sonraki tura çıkar. "Round of 16" daki muhtemel rakipleri İspanya olacaktır ki bence bu Fildişi için yolun sonu demek. İspanya'nın kötü bir sürpriz yapması halinde İsviçre ile karşılaşabilirler. Bu engeli aşarlarsa İtalya - Fildişi Sahilleri çeyrek finali izleyebiliriz. İtalya Fildişi için alt edilemeyecek bir takım değil, hatta İspanya'ya karşı olduğundan çok daha fazla şansları olur böyle bir karşılaşmada. Ama yarı finalden itibaren devreye Almanya, Arjantin, belki de İngiltere gibi takımlar girecek ki Fildişi bu engelleri aşamayacaktır. Yani Fildişi Sahilleri için iyimser senaryomuz, sayısalı tutturmaları ve yarı finale kadar ulaşabilmeleri. Çok çok iyimser...
Kötümser Senaryo
Portekiz'in, beklentilerin aksine, bir toparlanma sürecine girip iyi bir performans sergilemesi durumunda ikincilik kolay bir hedef olmayacaktır Fildişi için. Halilodziç'in bahsettiği baskı meselesi de Fildişi'nin başını ağrıtırsa gruptan çıkmaları zora girebilir. Ayrıca Drogba'nın performansı başlı başına bir faktör Fildişi'nin Dünya Kupası macerasında.
Muhtemel Kadro
Fildişi için önceden bir kadro tahmini yapmanın zor olduğunu düşünüyorum, zira daha teknik direktör adaylarında bile bir tutarlılık gözükmüyor. 10 gün kadar önce Sven-Goran Eriksson gelecek denirken 2 gün önce Mark Hughes ismi dolanmaya başladı. Yine de bir diziliş vermek gerekirse...
Diziliş: 4-2-3-1
Kaleci: Boubacar Barry
Defans: Emmanuel Eboué, Siaka Tiene, Kolo Touré, Souleman Bamba
Orta Saha: Didier Zokora, Yaya Touré, Gervinho, Bakari Kone, Salomon Kalou
Forvet: Didier Drogba
Yıldız Oyuncu: Didier Yves Drogba Tébily
Chelsea tarihinin en çok gol atan yabancı futbolcusu, Fildişi Sahilleri'nin kaptanı ve milli takım tarihindeki en golcü oyuncu. Kariyerine çoğu Fildişili gibi Fransa'da başlamış. İlk profesyonel kontratını yapmak için 21 yaşına kadar beklemiş. Afrika Futbol Konfederasyonu 2009'un en iyi futbolcusu seçti kendisini. Zaman zaman Anelka'nın yedeği olarak görsek de kendisini, hem kulüp hem milli maçlarda maçı kurtarması için gözünün içine bakılan bir isim Drogba. Dünya Kupası'nda da bu farklı olmayacak.
Kimi zaman asabiyetiyle de gündeme geldi Drogba. Ama Afrika'daki insanların eğitimine ve sağlığına katkıda bulunmak için bir vakıf kuracak kadar da güzel bir insanmış kendisi.
Patlama Yapması Muhtemel İsim: Gervais Yao Kouassi
1987 doğumlu bu FM efsanesinin ismini her gün daha fazla duyar olduk. Lille böyle oyuncuları parlatıp, meşhur edip satan bir kulüp zaten. E o zaman neden olmasın? Gervinho için büyük fırsat olacak bu Dünya Kupası. Ayrıca Gervinho'nun, Lille efsanesi Halilhodzic'in milli takımdan ayrılmasına bir hayli üzüldüğünü de ekleyelim. Umalım da performansını kötü yönde etkilemesin bu olay.
Bir Portre: Abdul Kader Keita
Aslan parçamızın Afrika Kupası'nda sonradan oyuna girdiği maçlarda yaptığı etkiyi hatırlıyoruz. Patlama yapacağına inandığım bir başka isim de Keita açıkçası. Hem milli takım performansı hem de Galatasaray'da yaptığı işler beni umutlandırıyor. Keita da Gervinho gibi yolu Lille'den geçmiş ve 18 Milyon € bedelle Lyon'a transfer olmuş bir isim. Kısacası 5-6 sene önce Gervinho için söylenenler onun için söyleniyordu belki de. Artık futbolunun olgun dönemlerine gelmiş olsa bile performansındaki yükseliş Dünya Kupası'na da yansıyabilir Keita'nın. Aşağıda Keita'nın Afrika Kupası'nda çıldırdığı ve çıldırttığı anları izleyebilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder