İnsan neden forma koleksiyonu yapar, bunun neresi eğlenceli ve cazip gelmektedir, futbolla çok haşır neşir olmayan ya da koleksiyon işine hiç bulaşmamış olanların anlayabileceği cevapları olan sorular değildir. Ekşi Sözlük'ten ayanux, bunu "Kimine göre gereksiz, fakat benim için delicesine bir tutku, bir hastalık olan saplantı. bir diğer açıdan ise hobi.." olarak tanımlamış, altına imzamı atabilirim.
İlk formam, annemin muhtemelen pazardan aldığı, "Emlak Bankası" reklamlı sarı Fenerbahçe formasıydı. Yanlış hatırlamıyorsam 97-98 sezonuna denk geliyor olmalı. Daha sonra aldığım, çoğu replika olan (malum, geçen yaza kadar öğrenci adamdım, orijinal formalar da pahalı, sadece Fenerbahçe formalarımın orijinal olmasına dikkat ediyorum) tüm formaların bir şekilde sempati duyduğum ve benim için özel olan takım (Boca Juniors, Adana Demirspor...) futbolcu (Arshavin, Messi, Solskjaer...) ya da hem bu kriterleri sağlayan, hem de sevdiğim renk ve dizayna sahip kült formalardan (Ajax'ın Abn Amro reklamlı, 23 numaralı Van der Vaart forması ve Henrik Larssonlu Celtic forması gibi) oluşmasını amaçladım. Arkadaş arasında "Bir kere giydiği formayı bir daha giymez" şeklinde magazinsel geyiklere malzeme olsam da, spor mağazalarına girdiğimde beni heyecanlandıran, ya da turistik sahil beldelerimizdeki dükkanlarda, turist kızlardan sonra en çok ilgimi çeken şeydir vitrindeki formalar ve bunun iyi-kötü koleksiyonunu yapmak da benim için gerçek bir tutkudur.
Blogumuzun patronu Yaz Helvası'nı Hamburg'a uğurlamadan önce kısa bir forma muhabbeti yapmıştık. O konuşmanın ardından, hakkında bir şeyler karalamak istediğim bir konuydu. Tabii bir de Hamburg'dan dönerken, Alaman çikolatası yerine istediğim St.Pauli formasını hatırlatmak amaçlı bir yazı olsun :)
1 yorum:
hocam ilgilenirseniz elimde replica-orjinal formalarım var ilgilenirseniz
facebook.com/green.st24
Yorum Gönder