13 Nisan 2010 Salı

Dünya Kupası Finalistleri #10 - Portekiz


Dünya Kupası değerlendirmelerimizde sırayı İber yarımadasından Atlas Okyanusu'na açılan kaşiflerin ülkesi Portekiz var. Figo'lu, Rui Costa'lı, Vitor Baia'lı altın jenerasyonun kupasız veda etmesinin ardından C.Ronaldo önderliğindeki yeni jenerasyonla beklentileri biraz düşürmüş durumda. Şimdi Portekiz'in Dünya Kupası'ndaki şansını değerlendirelim.

Beklentiler:

Scolari döneminde hedef turnuva olan Euro 2004'ün finalde kaybedilmesi bütün ülkeyi yasa boğmuştu, zaten pek çok futbolsever bu turnuvayı Eusebio'nun kupayı Yunanistan'a verdikten sonra döktüğü gözyaşlarıyla hatırlar. 90'ların genç turnuvalarında fırtına gibi esen altın jenerasyona C.Ronaldo, Deco gibi takviyelerin de yapılmasına karşın alınamayan bu kupanın ardından iki turnuva daha geçti ve bu turnuvlarda da başarılı başlangıçların sonrasında Fransa ve Almanya gibi güçlü takımlara karşı elendiler. Bütün bu turnuvalarda Portekiz'in temel sorunu takımı taşıyacak bir seviyede bir santraforun bulunamayışıydı. 2010 Dünya Kupası'na gidilirken ise Portekiz'de ciddi bir kadro değişimi gözlemekteyiz. Takımın ilk 11'indeki 8 isim dört yıl öncesinin kadrosunda bulunmuyordu. Bunca değişikliğe rağmen takımın hala üst seviye bir santrafor bulamadığını görüyoruz. Bütün bu değişiklikler, Deco ve Quaresma gibi yıldızların formsuzluğu, Ronaldo'nun değişik pozisyonlarda oynadığı için istenen verimi vermemesi gibi sorunlar Portekiz'in kupaya ancak play-off'lara kalarak gelebilmesine neden oldu. Alex Ferguson'un müthiş yardımcısı Querioz'un teknik direktörlük kariyerinin beklendiği gibi olmaması ve bulundukları zorlu grup da beklentilerin düşmesinin bir başka nedeni.

İyimser Senaryo:

Portekiz turnuvadaki kilit maçı Brezilya karşılaşması olacak. Bu maçı kazanmayı başarabilirlerse önleri yarı finalde İngiltere'nin karşısına çıkana kadar açık olacaktır. Bu yola girdikleri takdirde sürekli penaltılarla eledikleri İngiltere ile yeniden karşılaşmaları ve klasikleşen Hollanda maçlarına bir yenisini daha eklemeleri oldukça heyecanlı olacaktır.

Kötümser Senaryo:

Brezilya ve Filidşi Sahilleri gibi iki güçlü takımın olduğu bu grupta sorunlu görüntünün devam etmesi ilk gruptan elenmeye sebebiyet verebilir.

Muhtemel Kadro:

Diziliş 4-2-3-1

Kaleci: Eduardo

Defans: Bosingwa-Alves-Carvalho-Duda

Orta Saha: Pepe-Meireles

Hücum Arkası: C.Ronaldo-Deco-Simao

Forvet: Hugo Almeida (Liedson)

Forvet sorununa çözüm getirebilmek adına Liedson'u portekiz vatandaşlığına geçiren Portekiz'de Quaresma'nın kadroya çağırılıp çağırılmayacağı merak konusu. Takımın 11'deki önemli sorunlarından biri de kaptanlık sorunu olacak. Takımın doğal lideri Ronaldo'nun yüksek egosyu nedeniyle kaptanlık için gereken vasıflardan uzak olması, kaptanlık için en uygun isim olan Porto'nun kaptanı Bruno Alves'in kaptanlık yapacak kadar milli takıma seçilmemiş olması turnuva öncesi kriz yaratabilir.

Yıldız Oyuncu: Cristiano Ronaldo (Real Madrid)


Son günlerde Messi'nin inanılmaz formu nedeniyle hasetinden çatlayan bir isim varsa o da Cristiano Ronaldo'dur. Çok değil, geçtiğimiz sezonun Şampiyonlar Ligi Finali'ne kadar dünyanın en iyi futbolcusu ünvanını taşıyan Ronaldo için bu sezon Barcelona nedeniyle bir kabusa dönüştü; ancak işleri tersine çevirmek için Dünya Kupası'ndan daha iyi bir platform bulamazdı. Hem fiziksel hem de mental güce sahip olan Ronaldo'nun müthiş tekniği ve karar verme becerisi onu rakiplerin korkulu rüyası haline getirdi. Portekiz'de onun adına, futbol topuyla doğaüstü yaratıkları yok ettiği bir futbol oyunu geliştirildi. Sahada yaptıklarını görünce, insana pek de hayal gibi görünmüyor.

Patlama Yapması Muhtemel İsim: Bruno Alves (Porto)


Kaybetmeyi sevmeyen yapısı, motivasyonu ve dizginlenemez hırsıyla Bruno Alves'i Portekiz'in Puyol'u olarak görenler çoğunlukta. Hava hakimiyeti ve tek hamlede geçilmesi zor bir oyuncu olması onu aranan bir defans oyuncusu haline getirdi. Bütün bu özelliklerinin yanında, özellikle duran toplarda etkili bir gol silahı olması onu daha da değerli kılıyor. 2010 Dünya Kupası'nda göstereceği iyi peformans onun Real Madrid'e, Madrid'in Vidic'i alabilmesi halinde Manchester United'a, veya Mourinho'nun seneye başında olacağı takıma transferini mümkün kılar.

Bir Portre: Simao Sabrosa (Atletico Madrid)


Müthiş top süren ve topa çok hakim bir oyuncu olan Simao'da bir kanatta arayacağınız bütün özellikler mevcut. Frikik ve penaltı uzmanı olması da bir diğer artısı. 19 yaşında geldiği Barcelona'da iki yıl boyunca kupa kazanamadı; ama Barça'lılar onu, Figo'nun Real Madrid formasıyla Nou Camp'a çıktığı ilk maçta Barça'nın galibiyet golünü atan adam olarak hatırlıyor. İyi geçmeyen bu iki yılın ardından Benfica'da yeniden doğan Simao, Atletico Madrid'de kariyerini sürdürüyor. Şubat sonunda Galatasaray maçı için ülkemize gelen Simao'nun ısınma sırasında yeteneklerinin bir kısmını sergilemek adına, De Gea kaledeyken 90'a taktığı şut da hala aklımdan çıkmadı.

Hiç yorum yok: