19 Nisan 2010 Pazartesi

şampiyonluk yolunda her yol mübah MIDIR ???


















Dün akşam Saraçoğlu'nda yaşananları tüm Türkiye gördü. Turkcell Süperlig'in 129.650.000€'luk Galatasaray'dan sonra en pahalı takımı olan 112.650.000€'luk Fenerbahçe dün akşam şampiyonluk için yapılabilecek bütün illegal işleri yaparak kendisinin yaklaşık 4'te 1'i eden 34.800.000€'luk Bursaspor'un şampiyonluğundan nasıl korktuğunu ve çekindiğini göstermiş oldu. Fenerbehçe kulübünün adına ve tarihine yakışmayan futbolcularla, bu kadar alenen satın alınan hakemlerle kazanacağı şampiyonluklara ihtiyacı varsa çok yazık. Dün akşam normal şartlarda bir maç oynansaydı ve en önemlisi biraz yürekli bir hakem yönetseydi maçı Fenerbahçe belki de maçı tamamlayamazdı görmesi gereken kırmızı kartlardan dolayı. En azından futbolcu kılığında olan ama futbol oynamakla yakından uzaktan ilgisi olmayan rakibi sürekli tahrik etmekle uğraşan Emre, Bilica, Mehmet Topuz üçlüsü kesin olarak oyun dışında kalmalıydı. Emre futbolu bırakıp sinema sektörüne yönelse kesinlikle daha başarılı olacaktır ki kendisi bunu dün akşam İbrahim Kaş ile girdiği pozisyon ve Ernst'in atılması sırasında çok açık bir şekilde gösterdi bizlere.




Bilica'nın penaltı atılmadan önce yaptıklarına hiçkimse bir anlam veremedi, büyük ihtimal o penaltıyı Volkan çıartamasaydı Bilica toptan önce koşup kale direklerinin yerlerini de değiştirirdi gol olmasın diye ama Volkan yetişti de Bilica'yı kurtardı. Guiza Toraman'ı tekme tokat çekerken sessiz kalan hakem bir pozisyon sonra İsmail rakibine dokunduğu anda hiç düşünmeden çıkarabildi sarı kartını. İsmail'in kartı doğruydu ama Guiza'ya nasıl çıkmadı o kart gerçekten çok ilginç. Topuz Bobo'nun ayağını kıracakken göremeyen, Bilica Toraman'ın saçlarını çekerken yine göremeyen, Lugano topu ceza alanı içinde eline alıp dışına kadar sürüklerken yine göremeyen, Emre'nin Toraman'ın dizine attığı açık tekmeyi ve daha nicelerini hiçbirini göremeyen hakem, Ernst'in eli Emre'nin yanağını sıyırdığında hiç tereddüt etmeden Emre sanki kafasına odunla vurulmuş gibi rol yaparken Ernst'i atmaktan hiç çekinmedi.







Maalesef bazılarının sahada emeğiyle mücadele edip bir mucize yaratma peşinde olduğu, bazılarının ise hakem odası basıp hakem alıp kupa kazanma çabası içinde olduğu bir lig seyrediyoruz. Umuyorum ki böyle şampiyonluları kendine yakıştıranlar, sezon sonunda kendi maliyetlerinin 4'te 1'i olan bir Anadolu kulübünün şampiyonluğunu alkışlamak zorunda kalacaklar...

Hiç yorum yok: