20 Temmuz 2010 Salı
İlk giden Tello oldu
Arkadaşların da bildiği bir huyum vardır. Yeni sezon formasını sezon başında alırım; ancak formanın arkasına isim yazdırmak için sezon sonunu beklerim. Formanın arkasına yazdıracağım ismin genellikle o sezonla birlikte hatırlayacağım kişiye ait olmasını isterim. İşte bu nedenden dolayı şampiyon olduğumuz 2008-09 sezonunda aldığım formamın arkasında "Tello" yazar. Satış görevlisinin bana "Tello'nun numarası kaçtı" diye soruşunu dün gibi hatırlıyorum. Tello o sezon, örneğin Alex gibi ön plana çıkan bir oyuncumuz olmadı belki; ama kritik haftaların pek çoğuna asist ve golleriyle imzasını atan isimdi. Kendi adıma, Tello'nun o sezonki katkısının yeterince takdir edilmediğine inanıyorum. Ayrıca onun Beşiktaş'a Delgado, Tabata gibi isimlerden çok daha fazla güzel anı bıraktığını da düşünyorum.
Tello'nun Beşiktaş'a geldiği ilk sezondan başlayalım. Sol bek olarak geldiği Beşiktaş'ta, Üzülmez etkisi nedeniyle sol açığa geçecek ve orada başarılı bir performans gösterecekti. Ertuğrul ve Sinan Engin Tello'dan o kadar memnun kalmışlardı ki, ona benzer özellikleri olduğuna inandıkları Seriç'i kadroya katmışlardı. Tabii, Seriç'in Tello ile alakası olmadığını anlamamız uzun sürmedi. O sezondan aklımda kalan iki harika golü vardı Tello'nun. İlki, Tello'nun işe yarar bir oyuncu olduğundan emin olmamızı sağlayan maçta G.Saray'a attığı gol. Maç seyircisiz oynandığından olsa gerek, filelere takılan topun sesi hala kulaklarımdadır. Bu gol Beşiktaş'a puan getirmedi belki; ancak Marsilya'ya attığı frikik golü, İnönü'de kazandığımız son Ş.L galibiyetini getiren gollerden birisiydi. (ki bu aynı zamanda moist ile tanıştığımız maçtır)
2008-09 sezonu ise Tello'nun Beşiktaşlılarca sürekli hatırlanmasını sağlayacak sezon oldu. Çifte kupalı sezonun başında Ertuğrul Sağlam ile ortalarda gözükmeyen Tello, Denizli'nin gelişiyle adeta patlama yaşadı. Denizli'nin ilk maçında henüz 3. dakikada golü bulan Tello, ters kanada geçmenin avantajlarını iyi kullanmaya başlamıştı. Yine de Denizli'nin gelişinden bir iki ay sonra Tello ciddi bir düşüş yaşadı ve uzaktan bir şutla harika bir gol attığı Antalya maçına kadar pek ortalarda gözükmedi. Zaten Tello'nun bugün gidecekler listesine yazılmasının temel sebebi bu istikrarsızlığıydı. Sezonun ikinci yarısında açılan Şilili, özellikle asistleriyle ön plana çıkmaya başladı. Sivasspor'un çok avantajlı olduğu şampiyonluk yarışında psikolojik avantajı Beşiktaş'a getiren gol de onun ayağından gelmişti. Sezonun en kritik maçı olan Sivas deplasmanında durumu 1-1'e getien bu gol, onun sezona vurduğu damganın en güzel simgesiydi belki de. Tello, Denizli'nin jokeri olarak sol kanatta başladığı sezonu, bir dönem sağ kanat oynadıktan sonra Cisse-Ernst ikilisiyle orta sahada sonlandırdı. Bu orta saha düzeni, Bşeiktaş'ın sezonu iki kupayla kazanmasındaki temel faktör olmuştu.
Şampiyonluğun ardından Bşeiktaş yönetiminin berbat yönettiği transfer dönemi takımın sezona şok bir başlangıç yapmasına neden oldu. Bu sıralarda Tello, İnönü'de Antalya'ya attığı bir frikik golü dışında hiç ortalarda gözükmedi. Hem sakatlık, hem de düşük formu nedeniyle yarım sezon boyunca Beşiktaş'a hemen hiç katkı vermedi. Hemen hiç diyorum; çünkü Tello kendisini Avrupa'da bir gün için manşetlere taşıyan Old Trafford'daki golünü de bu dönemde attı. Tello'nun aklımızda kalan son iyi performansı ise bu sezon yarışa devam etmemizi sağlayan Kayseri deplasmanında geldi.
Rodrigo Tello, Süper Lig'de 86 kez Beşiktaş forması giydikten sonra kulübümüze veda etti. Beşiktaş'ta oynadığı üç yılda uzaktan attığı sert şutlar, frikikleri ve attığı kritik gollerle hafızalarımıza kazanacak işlere imza attı. Özellikle 2008-09 şampiyonluğunda oynadığı kilit rolden ötürü gidişine üzüldüğümü söylemeliyim; ama Quaresma transferinden sonra beklediğimiz bir hareket olduğunu da eklemek gerek. Beni sevindiren ise Tello'nun yabancıya değil, doğduğum şehir olan Eskişehir'e gidecek olması. Hoşçakal Şilili, Demirören döneminde gelen ender doğru transferlerden birisi olarak kalbimizi kazanmayı başarmıştın. Umarım bu sezon senin frikiklerini ve ara paslarını fazla aramayız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder