1 Temmuz 2010 Perşembe

Yarın neden Ganalıyım?


Dünya Kupası'ndaki çeyrek final eşleşmelerinin medya açısından en gösterişsizi Gana - Uruguay mücadelesi olacak. Zira şimdiden beklentileri aşan bu iki takımdan birinin yarı final bileti almasını şans olarak görenler çoğunlukta ve buradan Dünya şampiyonu çıkması ihtimalinin sıfıra yakın olması ilgiyi azaltıyor. Bana göre bu maç Dünya Kupası tarihinin en büyük hikayelerinden birinin yazıldığı maç olabilir ve bir futbolsever olarak bu hikayeyi görmek adına Gana'yı destekleyeceğim. Neden diye soracak olursanız aşağıdaki cevaplara göz atmanızı öneririm.

- Öncelikle Gana bir Afrika takımı olduğu için. Ancak hangi Afrika'nın takımı?Ganalıların başarıyı İtalya Ligi'nin en çok kazanan oyuncusu olmaktan çok, takımın elde ettiği galibiyetler olarak tanımladıklarını gördük bu turnuvada. Yani Avrupalıların kendileri için çizdikleri "kefeni yırtan Afrikalı topçular" imajını kırıp, takım olarak başarıyı hedeflediler.

- Gana, turnuva öncesinde oluşturulan Afrika vitrinini fotojenik pozlarla süsleyen Drogba, Eto'o gibi yıldızların bulunmadığı bir takım. Essien'in de sakatlanmasının ardından yıldızlardan uzaklaşan bu takım aynı zamanda egolardan da uzak bir kimliğe büründü. Ve sonuç: Gana, bütün Afrika takımlarını geride bırakarak çeyrek finale yükselmeyi başardı.


- Gana, Abedi Pele gibi bir efsanesi (ki Abedi Pele'nin iki oğlu da DK 2010'da Gana forması giyiyor) ve 4 Afrika Kupası şampiyonluğuyla, Afrika'daki kupaya mekan olarak ev sahipliği yapmıyor belki; ancak Rugbysever Güney Afrikalılarla karşılaştırıldığında Gana'nın, Afrika'nın futbol ruhunun ev sahiplerinden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

- Geçtiğimiz yıl 20 yaş altı Dünya Şampiyonası'nı kazanan genç takımlarından tam 6 oyuncuyu kadrolarına alıp bu genç oyunculara güvenmeleri de Gana'yı bir adım öne çıkarıyor. Gana böylelikle, başarı için eski yıldızlara umut bağlamak yerine (bkz. Essien, Appiah, Muntari) yeni bir jenerasyon yetiştirmenin daha önemli olduğunu gösteren güzel bir örnek oluşturuyor.

- Kendilerinden sürekli tektip, özellikle de Essien tarzı oyuncular yetiştirmelerini bekleyen Avrupalı yetenek avcılarına inat, her pozisyonda yetenekli oyuncular yetiştirip kendilerini ucuz iş gücü olarak gören Fransız, İngiliz ve İtalyan'ları geride bırakmayı başarmaları da azımsanmayacak bir başarı.


- Avrupa ve Amerika merkezli kapitalistlerin pompaladığı "Kupa sonrasında ekonomik büyüme ve kalkınma Afrika'yı güçlendirecek" ifadesinin yalan olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hastalık ve savaşlarla kırılan, kupa sonrasında da yoksulluk ve sefalete geri dönüş yapacak olan Afrikalıların Dünya Kupası'ndan hafızalarında kayda değer anıların kalması ve "Biz buradayız" demeleri için, tek sözcüleri olan Gana'nın turnuvanın sonuna kadar ilerlemesini umut ediyorum.

- Uruguay'a karşı olmamda Uruguaylıların bir suçu yok tabii ki, özellikle Whisky filmini izlediğimden bu yana bu Güney Ameirka ülkesine ayrı bir sempatim vardır; ancak tüm bu şartlar altında kalbim yarın Siyah Yıldızların (Black Stars) yanında olacak.

Fotoğraflar: guardian.co.uk

Hiç yorum yok: