15 Ağustos 2010 Pazar

Bucaspor 0-1 Beşiktaş: Hoşgeldiniz


2010-2011 sezonu Beşiktaş için sıcak bir İzmir gecesinde açıldı. Son yıllarda Türkiye Kupası'nı almaya gittiğimiz stadyum olarak da bildiğimiz İzmir Atatürk stadı bu kez Beşiktaş'ın sezon açılışını yaptığı mekan olarak kayıtlara geçti ve Beşiktaş'a yine uğurlu geldi. Bu uğurun hep devam etmesi dileğimi başta söyleyip maçın değerlendirmesine geçiyorum.

Aslında maçın ciddi bir analizini yapmak çok da mantıklı olmaz. Berbat bir zeminde 32 derece sıcakta oynanan bir sezon açılışında bundan çok daha iyi bir takım beklemek hayalcilik olurdu. Sezon açılışında gördüklerimi bir iki cümleyle geçip yazının geri kalanında temmuzda yaptığım değerlendirmelerden bugüne kadar geçen sürede yaşananlara değinmek istiyorum.

Maçta sezona dair ilk görünen sıkıntı Sivok'un aranacak olması, zira Zapotocny ve Ferrari'nin topları şişirmenin ötesinde bir şey yaptıklarını göremedik. Ön alanda pres yapan takımlara karşı ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Özellikle gelecek hafta oynanacak İ.B.B maçı bizlere önemli sinyaller verebilir. Sağ kanatta Nihat istenen verimde değil, Erhan Güven de sağ bekte sırıtıyor. Bu kanatta diğer alternatifler olan Ekrem, Hilbert ve Toraman'ı da görmekte fayda var diye düşünüyorum. Orta sahada Necip çok önemli katkı verdi. Eğer istikrarlı bir performans gösterebilirse sezon boyu oynayacak ve bizi Türk rotasyonunda oldukça rahatlatacak gibi görünüyor. Aman nazar değmesin diyelim. Guti'nin pası ise enfesti ama Hazretleri'nin henüz hazır olmadığı da ortada. Bu şartlar altında çıkarılan 3 puanı ve Buca'nın sert oyununa karşın sakatlık yaşanmamasını artı olarak cebimize koyup sezon başı değerlendirmelerimize dönelim.

Sezon öncesi bloga Beşiktaş ile ilgili iki değerlendirme yazısı yazmıştım. Bunların ilkinde Beşiktaş'ta yerli oyuncuların durumunu değerlendirmiş ve karşılaşabileceğimiz 4 sorun olduğundan bahsetmiştim. Başlıca sorun olarak gördüğüm yerli stoper eksikliği Ersan Adem Gülüm transferiyle çözümlendi. İkinci sorun olarak gördüğüm Nihat'ın tek Türk ofansif alternatif olarak görünmesine bir çözüm bulunmadı.(Kara Şimşek Yusuf'un ne verebileceği geçen sezonun malumu) Nihat'ın kanat oyuncusu olmaması da onun verimini düşürüyor. Bu konuyla ilgili bir gelişme olacak mı göreceğiz; ama sanıyorum kulübün bu konuda bir girişimi yok. Üçüncü olarak söylediğim ise, takımda 5 Türk oyuncu olması için orta sahada bir Türk oyuncunun oynaması gerekliliğiydi ve Necip bu mevkiide çok olumlu sinyaller veriyor. Uğur da onun yedeği olacak gibi görünüyor. Yedekte gördüğümüz Onur Bayramoğlu da bu mevkiideki üçüncü altrernatif olacak ve sezon sonuna kadar böyle devam edecek. Son olarak da sol kanatta İsmail, Üzülmez ve Q7 dışında alternatif olmamasının sıkıntı yaratabileceğini söylemiştim. Ekrem Dağ burada bütün mevkiilerin yedeği olarak kalacak gibi görünüyor.

Çözüm olarak alternatif yaratacak bir defansif bir de ofansif oyuncu transferi önermiştim. Defansa Ersan Adem Gülüm transferi yapıldı; ancak hücum yönünde yabancı alternatiflere güvenmek zorundayız. Özellikle sol kanatta sıkıntı yaşayabiliriz. Bu durumda Nihat sakat veya formsuz iken yerine Hilbert Holosko Tabata veya Delgado oyuna girecek (veya Ekrem, ama örneğin sağ bek sakatlansa bu kez Ekrem sağ beke koşarken yerine kim girecek) ve büyük ihtimalle Bobo da oyundan çıkmak zorunda kalacak. Bu sorunlar karşısında takımın nasıl önlemler alacağı bilinmiyor. Bence yabancı forvet yerine yerli ofansif oyuncu aranması daha mantıklı olacaktır. Özellikle sol ayaklı bir genç oyuncu bulabilsek kadro tastamam olur.

Diğer yazıda ise Schuster'in asimetrik 4-2-3-1 dizilişi üzerinden takımın eksikliklerini değerlendirmiştim ve sonuç olarak 3 soruna dikkat çekmiştim. İlk sorum olan sağ bek kim olacak sorusu hala tatmin edici bir yanıt bulmadı. Erhan Güven - Nihat ikilisi sağ kanadı savunmak ve organize hücum geliştirmek için yetersiz görünüyor. Toraman iyileşince sağ beke geçecek mi, yoksa Erhan ile mi devam edeceğiz bilmiyorum. Toraman gelirse defansı toplar; ama sağ kanattan hücumlar konusunda sıkıntı yaşayacağız gibi görünüyor. İkinci sorum güzel bir yanıt buldu ve Real Madrid'de Guti'nin oynadığı pozisyona Beşiktaş'ta da Guti geldi. Bobo da bu hücumcu orta saha ile bulduğu şansı iyi kullanırsa sistem açısından tek problemimiz sağ bekin belirlenmesi olacaktır.

İzmir'e 2,5 saatlik mesafeden yazdığım bu yazıdaki konular ile ilgili son görüşlerimi transfer dönemi kapandıktan sonra son kez yazarım; ama artık benim için daha önemli olan 3 gün sonra Helsinki maçında İnönü'ye ve takımıma kavuşacak olmam. Dolmabahçe'den deniz kokulu bir Beşiktaş yazısıyla karşınıza çıkmak üzere şimdilik sizlere hoşçakalın, yeni sezona ve yeni transferlerimize de hoşgeldiniz diyorum.

Hiç yorum yok: