7 Ocak 2010 Perşembe

"Kontratım devam ediyor..."


İç transferde duyup duyabileceğiniz en sinir cümledir bu. Sorulardan kaçmanın çok ucuz bir yoludur. Kewell'ın da sonunda başvurduğu yöntem bu oldu. Aylardır kendisine soruluyor kalıp kalmayacağı. Birçok röportajda kalmak istediğini de söyledi.

Son haberler, kulübün verdiği parayla kendi istediği arasında çok büyük bir fark olduğu, kulübün rakamı artırması halinde kendinin de fedakarlık yapabileceği yönündeydi. Yine sonuç çıkmayınca, "Sözleşmem devam ediyor, sezon sonu bakacağız" haberleri gelmeye başladı. Kewell'ı suçlamak güç bu noktada. Ya yönetimde ya da kendisinde bir kararsızlık var belli ki.


İki tarafı da incelemek lazım. Yönetime bakalım önce. Bu filmin bir benzerini çok da uzak olmayan bir geçmişte görmüştük. Song ile yanılmıyorsam 200.000 € gibi bir rakam için sözleşmesi uzatılmamıştı. Bu paranın küçük bir para olmadığı bir gerçek. Ama Kamerun Aslanımız gittiğinden beri savunmanın beli doğrulmadı. Hem çevik, cesur ve zamanlaması iyi bir adamdı hem de taraftarlar çok seviyordu kendisini. Bunu Trabzonspor'la yaptığımız kupa maçında da gördük zaten. Peki böyle bir adamı göz göre göre bırakan bir yönetim Kewell'a aynı şeyi yapar mı?

Bence Kewell'a gelince işler biraz daha farklı. Evet, Rigobert Song çok seviliyordu, ama Kewell diye çıldırıyor insanlar son birkaç aydır. Yönetim bunu ve Kewell'ın yaptığı muazzam katkıyı gözardı edip Kewell'a istediği parayı vermemezlik yapar mı? O kadar da ahmak değillerdir umarım. En azından ben o kadar ahmak olmadıklarını düşünüyorum. Düşünmek istiyorum. Ayrıca böyle bir şey yaparlarsa hem taraftarın desteğini hem de seçimleri tehlikeye atarlar.

Şimdi de Harry tarafından bakalım. Ailesinin problem çıkardığı yönündeki dedikodular vardı. Kendisi Avustralya'daki bir ropörtajında ailesini çok özlediğinden bahsediyordu. Ama sonradan çocuklarının ve eşinin burayı çok sevdiğini, her fırsatta İstanbul'a gelmek istediklerini söyledi. Bir ropörtajında İngiltere'deki işinin yarım kaldığından bahsetmişti. İngiltere'ye dönmek konusunda ciddi düşünceleri olduğuna inanıyorum. Ama İngiltere'de burada kazandığı parayı kazanması çok zor. İngiltere'de kesinlikle başarılı olur ama Anadolu takımlarına yaptığı şovları orada yapması, Türkiye'deki kadar öne çıkması çok mümkün değil.

Artemio Franchi, Alex Ferguson'ın Kewell'ı istediği yönünde dedikodular olduğunu söylemişti. Başta çok mantıklı gelmemişti ama önümüzde bir Michael Owen örneği varken insanı bir korku sarıyor. Bu yönden bakınca mantık dışı bir şey yok bu dedikodularda. Belki çoktan imzalamıştır, zira söz konusu Manchester United olunca çok fazla düşünecek bir şey kalmıyor. Bu dedikodular doğru değilse, İngiltere'den teklif bekliyor olabilir.

Gerçek ne olursa olsun, umarım bizle kalır. Şu ana kadar ne para aldıysa hepsi helal olsun. Yeni kontrat için ne isterse "Tabii ağam, hemen paşam" cevabı verilmeli kendisine. Belli ki şu an işler karışık. Bize de beklemekten başka bir seçenek kalmıyor. Ama bu iş Şubat'a kadar sarkarsa çok fazla umut yok bizler açısından.



Elano'yu boşuna sevmemişiz. Aman bırakma Aussie'mizi :)

Hiç yorum yok: