2 Eylül 2010 Perşembe

How I Ended This Summer (Kak ya provyol etim letom)


Saraybosna Film Festivali'ne dair notlarımın sonuncusu festivalde izlediğim ilk film olan How I Ended This Summer'a ait. Kuzey Buz Denizi'ne yakın bir meteoroloji üssünde çalışan ve diğer insanlardan izole şekilde yaşamak zorunda olan iki adamın ilişkilerine odaklanan bu Rus filminde, ikili arasındaki iktidar mücadelesini çok iyi yansıtan iki oyuncu da Berlin Film Festivali'ne en iyi oyuncuya verilen Gümüş Ayı ödülüne layık görülmüş. Bu yazıda da filme dair aldığım notları paylaşmak istiyorum.

Filmin dinamikleri, birbirine zıt yapıdaki biri genç biri yaşlı iki adamın zıtlaşması üzerinden ilerliyor. Bunlardan yaşlı olanı Sergei, bir aile babası olmasına karşın, karısı ve çocuğundan ayrı yaşamaya ve doğaya adapte olmayı başarmış. Yıllar geçtikçe doğayla baş etmek için gerekli kanunlara aşırı bağlılığıyla statik bir karaktere bürünen Sergei'yi değişime ait her şey ürkütüyor.


Genç isim Pavel'in çevresi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Kuzey Kutbu'na, üsse kurulan bilgisayar sisteminin doğru çalışıp çalışmadığını test etmek için gelmiş. Henüz ilk sahneden itibaren yeni yaşam alanıyla olan uyumsuzluğunu gözlemlemeye başlıyoruz. Film de daha ziyade onun doğa ile mücadele sayesinde olgunlaşma sürecini ele alıyor. Sergei'nin balık avlanmak için istasyondan ayrılmasının ardından bilgisayara güvenen Pavel, elle yapılan ölçümleri kaydetmiyor ve ikili arasında bir kriz baş gösteriyor. Bu noktada Sergei'in filme adını veren cümlesini söylüyor: "Burası 'yaz tatilimi nasıl geçirdim(how i ended this summer)' başlıklı bir yaz ödevi yazılacak bir yer değil, bir hata pek çok şeye mal olabilir.

Kuzey Buz Denizi yakınında geçen bu filmde, iki adam arasındaki ilişkileri incelemek için doğa ideal konumda; çünkü bu ilişkinin arasına girebilecek başka hiçbir şey yok. Bu nedenle şehirde bin bir türlü mazeret ile geçiştirilebilecek olan bir yalan, kutuplarda bir krize yol açıyor. Karakterlerin yaşantıları çetin doğa şartlarına göre şekilleniyor ve hikaye ilerledikçe doğa iktidar sınırlarını çizen bir oyun alanı haline geliyor. Pavel'in bilgisayar oyunlarından aşina olduğu şartlara pek benzemediğini de eklemek gerekiyor.


Doğa, iki karakter üzerinden anlatılan bu hikayede adeta sacayağı gören 3. karakter rolünü oynuyor. Bu 3. karakter olma durumunu, Sergei'in ailesinin öldüğü gerçeğinin açıklandığı ve silahların patladığı sahnenin ardından ön plana çıkıyor. İkili arasındaki iletişim kopunca temponun biraz düşmesinin ardından hikayeyi devam ettirme görevi, çetin şartlarını sunan doğaya düşüyor. Doğaya dair mizansenler, özellikle helikopter inidirilme sahnesindeki sisler ve kayaların içinde kaybolan Pavel'in görüntüsü oldukça etkileyiciydi. Yapılan uzak çekimlerde karakterlerin doğa içindeki güçsüzlüğü ortaya çıkıyor ve bu görüntüler hikayeye de ciddi bir katkı veriyor.

Filmin sonunda Saraybosna'daki salona gelen yönetmen, filmin belgesel ile kurmaca arasında bir yerde durduğundan bahsetti. Artık pek çok filmde görmeye başladığımız bir durum. Sinema kendi dilini yarattıkça tiyatronun, edebiyatın yapay atmosferini bir kenara bırakıp gerçeği aramaya koyuluyor. Bunu bir kenara koyup filmin çekimlerine dair ilginç bir özelliğinden bahsedelim. How I Ended This Summer, pek çok filmden farklı olarak sahnelerin senaryodaki sırasıyla çekilmiş. Yönetmenin gerçeklik arayışına dair bir başka veri olan bu durumu daha da ilginç kılan ise başrol oyuncularıdan Grigriy Dobyrgin'in (Pavel) bir sonraki gün gerçekleşecek çekimlerden haberi olmaması. Yönetmen çekimlerden önce her sabah Dobyrgin'e yeni günde olacak gelişmeleri anlatmış ve hikayenin devamı hakkında başka bilgi vermemiş. Filmi belgesele yaklaştırmak için başka ne yapılabilir bilmiyorum; ama yönetmen filmde amacına ulaşmayı kesinlikle başarmış.

Hiç yorum yok: