6 Eylül 2010 Pazartesi

Caro vs. Sharapova



Dünya Basketbol Şampiyonası, Euro 2012 elemeleri derken yılın son grand slam turnuvası olan Amerika Açık arada kaynadı. Şu ana kadar erkeklerde Murray, Roddick ve Davydenko gibi iddialı isimler turnuvaya veda etti. Kadınlarda ise alışılageldik Jankovic ve Dementieva hayal kırıklıklarının dışında turnuvanın iddialı isimleri yollarına devam ediyorlar. Anlaşılan Serena Williams'ın turnuvaya gelememesi üzerine herkes bir bu grand slam'i kazanabileceğine inanıyor.

İlk haftanın kısa özetinin ardından ikinci hafta başlayacak maçlara göz atınca, bu akşam kadınlarda bizi bekleyen müthiş bir karşılaşma dikkat çekiyor. Kortun bir tarafında, henüz 17 yaşında Wimbledon kazanarak kadınlar tenisinin son "wonderkid"i olan, sonrasında 2 grand slam daha kazanmayı başarıp tenis kortlarından moda dergilerine geçiş yapan Şarapova var. Bugün kortlarda, sallanan zarif küpeleri ve bir moda defilesinde sergilenecek şıklıktaki kıyafetleriyle arz-ı endam etse de, eski başarılı günlerinden oldukça uzakta. Bu yıl performansında yeniden bir toparlanma görülse de, yeniden zirveye tırmanabilmek için yeterli güce sahip olup olmadığını bu turnuvada görmek gerekiyor.

Karşısında ise turnuvanın bir numaralı seri başı 20 yaşındaki genç yetenek Caroline Wozniacki var. Kadınlar tenisinin son wonderkid'i olan Wozniacki, Kadınların istikrarsız sonuçlarla karıştırdığı WTA sıralamasında sürekli yükselerek Serena'nın ardından ikinci sıraya yerleşti. Genç Danimarkalı, son yıllarda bu sıraları görüp hayal kırıklığı yaratan Jankovic, Safina, Ivanovic gibi isimlerden farklı olarak bu seviyede tutunmak için var gücüyle çalışıyor. Yine de kendini ispat etmek için bir grand slam turnuvası kazanması gerekiyor ki, eğer bir iki yıl içinde bunu başaramazsa performansında bir düşüş görebiliriz. Geçen yıl final oynadığı Amerika Açık grand slam kazanmak için en yüksek şansa sahip olduğu turnuva.


İki oyuncu için de oldukça önemli olan bu maç ile ilgili görüşlerime geçeceğim; ama bu teknik bir yorumdan ziyade maçla ilgili duygularıma dair olacak. Bu maçta, bütün turnuvada olduğu gibi Wozniacki'yi destekliyorum. Wozniacki ile ilgili bloga geçen yıl koyduğum yazıda (ki bu tenisle ilgili olarak bloga koyduğum ilk yazıdır) belirttiğim gibi Woznaicki ile 2008 Fransa Açık'ın 3. turunda karşılaştım. Grand Slam turnuvalarında ilk turların en heyecan verici olayı genç bir yeteneği keşfetmektir. Wozniacki de benim kişisel keşfim olduğu için şu anda geldiği seviye beni heyecanlandırıyor.

Onu desteklememin bir diğer nedeni de kadınlar tenisinin yeni bir şampiyona fazlasıyla ihtiyaç duyması ve gelişimine baktığımızda Caro'nun bu yeni şampiyon olmak için en potansiyelli isim olması. Her ne kadar teniste Şarapova'nın geri dönüşü kadar ilgi çekecek ikinci bir haber olmasa da, Wozniacki'nin de iki-üç yıllık bir süreçte yeni bir süper yıldız olma ihtimali var ve ben geleceğe yatırım yapmak amacıyla "Yürü be Caroline" diyorum.

Hiç yorum yok: