22 Ocak 2010 Cuma

Bir şey unuttuk sanırım?



Neill ile geri dörtlüyü biraz düzelttik gibi görünüyor. Ama transfer sezonunun başında bir stopere ek olarak bir de ön libero transferinin şart olduğunu düşünüyordum. Bu takımın bir çok sorununu çözerdi iyi bir yabancı ön libero.

Forvet transferi bu transfer sezonunun başında hiç beklemediğim ve istemediğim bir şeydi. Baros'un bu günlerde iyileşmesi bekleniyordu ki sağlık ekibi, sonu gelmeyen skandallarına bir yenisini ekleyerek Baros'un dönüşünü bir hayli uzattı. Buna rağmen Nonda'nın Keita ile olan uyumundan ve performansından -çoğunluğun aksine- memnuniyet duymamdan dolayı, forvet transferinin Türk bir oyuncu seçimiyle gerçekleşmesini çok istiyordum. Böylece bir ön liberoyla takımın zayıf yönleri güçlendirilmiş olacaktı.

Ama Haldun Üstünel Jô transferiyle tekrar aklımızı aldı. "Amaaaan, boşver ön liberoyu, Jô gelmiş, dos Santos da gelir inşallah." diyorum şimdi şahsen. Her şeyden öte, bu isimleri görmek bir rüya gibi! Rijkaard, Neeskens, Kewell, Baros, Elano, Keita, Jô! Yanında bir de hızla büyüyen Arda! Fenerbahçe'nin Anelka, Ortega gibi transferlerle Galatasaray'ı gölgede bıraktığı, bizim ise Ali Lukunku gibi oyuncularla saç baş yolduğumuz günlerden çok süratli bir şekilde uzaklaştık. Kimse de sağlıklı bir Galatasaray taraftarından "Tüh ya Jô geldi, ön libero alamadık." diye üzülmesini beklememeli.

Ama üzüntüyü gelecek haftalarda yapılan puan kayıplarında hissedeceğimizi ön görmek aşırı karamsar bir düşünce olmaz. Fotoğraftaki dörtlünün patlama yapması gerekiyor bu takımın sorun yaşamaması için. Mehmet Topal ve Ayhan'ın istikrarsızlığını göz önünde bulundurursak benim umutlarımı bağlayacağım isimler Barış ve Mustafa Sarp. Tabii bu dört isimden farklı isimler de görebiliriz orta sahada sürpriz olarak. Denizli Belediyespor maçında, çok başarılı olmasa da, fazlasıyla savunmacı gözüken Elano'yu ve yeni transferimiz Neill'i ön libero ve orta sahanın ortasında görürsek, buna şaşırmamak lazım.

Hiç yorum yok: