İki yıllık aranın ardından wild card ile turnuvaya katılan Justine Henin, yalnızca 51 dakika süren yarı final maçının ardından finale kalmayı başardı. Eğer 4 ay önce Clijsters aynı başarıyı Amerika Açık'ta göstermemeiş olsaydı, şu an bir mucizeye tanık olduğuma inanacaktım; ancak dört ay içinde gördüğümüz bu iki geri dönüş hikayesi esas olarak, kadınlar tenisinde yeni gelen jenerasyonun ne kadar zayıf olduğunu bizlere göstermiş oldu. İstikrarsız yeni jenerasyonun içine soktuğu kriz ortamından kadınlar tenisini kurtardığı için bu iki Belçikalı tenisçiye ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bugünün manşetlerinde ise Belçikalıların "petite" olanı var. Kariyerinde 7 grand slam şampiyonluğu bulunan Henin, iki yıl önce düzenlenen Avustralya Açık'ta, çeyrek finali Şarapova'ya kaybederken emekliliğini kafasından geçirmeye başlamıştı. Yine de dünya bir numarası iken tenisi bırakma kararı alması herkeste şaşkınlık yarattı. Bu yıl kendi isteğiyle bıraktığı ünvanını geri kazanabilmesi için, küllerinden yeniden doğan ve geçtiğimiz sezon yeniden dünyanın bir numarasına yükselen Serena Williams'ı geçmek zorunda. Bu final, aynı zamanda kadınlar tenisinin son yıllarda yarattığı en büyük rekabetlerden birinin de yeniden canlanmasını sağlayacak.
Serena Williams-Justine Henin rekabetinde en dikkat çeken not, cumartesi oynanacak olan finalin bu iki isim arasında oynanacak ilk grand slam finali olması. İkisinin kariyerlerinin zirve yıllarının çakıştığını düşündüğümüzde, gerçekten şaşırtıcı bir istatistik ile karşı karşıyayız. Sanıyorum bunun en önemli nedeni, Serena'nın sert zeminde, Henin'ın ise toprak zeminde ciddi bir üstünlüğe sahip olması. Sert zeminde Serena'nın, Henin karşısında bugüne kadar 4-1'lik üstünlüğü var, bu da Serena'yı final maçının favorisi yapan unsurlardan birisi. Rekabetin genelinde de 7-6'lık Serena üstünlüğü bulunmakta, Henin cumartesi akşamı durumu eşitlemek için kortta olacak. Yine şaşırtıcı olan bir diğer not da, bu final karşılaşmasının Avustralya'da ikiliyi ilk defa karşı karşıya getirecek olması.
Justine Henin, tenise yeniden dönüş hikayesini, yeniden zirveye dönüş mücadelesi haline getirmek adına ilk mücadelesini cumartesi günü Serena karşısında yapacak. Seri başı olmadan geldiği bu turnuvada tarih yazmak için Serena'nın 2007 Avustralya Açık mücadelesini inceleyebilir; zira Rod Laver Arena'da seri başı olmadan bu turnuvayı kazanan son (ve yalnızca ikinci) isim olan Serena Williams, inanılmaz dönüş hikayesinin başlangıcını burada, üç yıl önce gerçekleştirmişti. Erkekler tenisinin aksine, kadınlar tenisinde her zaman dramatik yükseliş ve düşüş hikayeleri ön plandadır, Henin da bu final maçında bu hikayelerden bir yenisini yazabilecek mi, hep birlikte göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder