31 Ekim 2009 Cumartesi

Beşiktaş 1-0 Ankaragücü: Ekim ayı fırsatını kaçırmayın



30 Eylül'de oynanan CSKA Moskova maçı ile berbat bir durumda Ekim'e giriyordu Beşiktaş. Fenerbahçe ve Galatasaray 6 maçta 18 puanla liderlik koltuğunu paylaşırken Beşiktaş 6 puanda kalmıştı, Şampiyonlar Ligi'nde de puansız şekilde son sıradaydı. Bu ayki kolay fikstürün de avantajıyla Ekim ayı sonunda Beşiktaş hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi'nde umutları tazelemeyi başardı. Bahsettiğim CSKA maçından sonra yazdığım umut dolu yazıdan dolayı beni utandırmadığı ve düşük faizli Ekim fırsatlarından yararlanmayı başardığı için takımıma teşekkür ederim; ancak sahada oynanan futbol düzelmezse havaların soğumasıyla da gelişini hissettiren Kasım ayı Beşiktaş'ı yeniden sorunlar yumağı haline getirebilir.



Maçı değerlendirmesine bu sezonki bütün Beşiktaş maçları gibi bu maçın da izleyiciye keyif vermediğini söyleyerek başlamalıyım. İlk 15 dakikada idtekli görünen ve birkaç pozisyon bulan Beşiktaş, İsmail'in ceza sahası dışından yaptığı vuruşun abuk saç şekilleri konusunda Dennis Rodman ile yarışan Elyasa Süme'nin kafasına çarrpması sayesinde maçın tek golünü buldu. Sonrasında maç Beşiktaş'ın alışılagelen kolay gol pozisyonlarını harcaması ve 88. dakikada Ankaragücü'nün Meye ile bir gol pozisyonunu değerlendirememesiyle nihayete erdi. Evet, hepsi bu kadar, aslında bu maça bu kadar yorum bile fazla sayılır.



Maçla ilgili olumlu olarak değerlendirebileceğimiz isim kuşkusuz İsmail Köybaşı. İbrahim Üzülmez'in bir maç içinde (3-0'lık Barcelona maçı) gecekondu kurup seçim öncesi çıkan afla tapusunu elde ettiği sol bek mevkii, artık modern sol bek tanımına uygun ve her şeyden önemlisi orta yapmayı bilen bir isme emanet olacak gibi görünüyor. Bir iki maçla değerlendirmemek lazım tabii, örneğin Tigana döneminde Serdar Kurtuluş'un da ön libero olarak Beşiktaş'a yıllarca hizmet edeceğini düşünüyorduk; ama Ertuğrul Sağlam'ın Serdar'ı tekrar sağ beke çekmesinden sonra bu oyuncuyu göz göre göre kaybettik. İnşallah İsmail için aynıları yaşanmaz ve Beşiktaş'ın son büyük kaptanı Tayfur'un numarasını taşıyan bu adam Kapalı'nın önünden yaptığı ortalarla unutulmayacak bir isim haline gelir.



Son olarak Kasım ayının kısaca değerlendirmesini yapalım. Bu sezonun Avrupa ve lig gidişatını belirleyecek kritik maçlara çıkacak Beşiktaş. En önemli iki maç da İnönü'de oynanacak Wolfsburg ve Fenerbahçe maçları. Yukarıdaki fotoğraf Beşiktaş ManU maçından. (Fotoğrafta pek belli olmuyor ama A'nın altında duran soldan 5. bayraktaki çürük dişin arasına sigara sıkıştırmış çakal tipli resim benim favorim) O maçta olduğu gibi Kasım ayındaki büyük maçlarda da taraftarın tam destek vereceğinden ve limitleri zorlayan bir performans gösterceğinden şüphem yok. (Bu arada 132 desibellik ses rekorunun bu ayki Şampiyonlar Ligi resmi dergisine ve bu sayede resmi kayıtlara da geçtiğini belirteyim). Salı gecesi Wolfsburg maçında Beşiktaş zoru başarıp bir galibiyet alabilirse, kazanılan moralle ligde de iyi sonuçlara imza atabilir.

Hiç yorum yok: