7 Mayıs 2010 Cuma

Aradaki Fark...

Çarşamba günü Şanlıurfa GAP Arena'da Türkiye Kupası final maçı oynandı ve Trabzonspor 3-1 kazanarak Fenerbahçenin 27 yıllık Türkiye Kupası hasretini 28 yıla çıkardı. Maç için belki yazılacak şeyler var ama benin asıl değinmek istediğim konu aynı günün akşamında Inter ile Roma arasında oynanan İtalya Kupası Final maçı ve iki final arasındaki farklar.


Bizim kupa finali saat 15:45 gibi ilginç bir saatte ve aşırı sıcak bir havada oynanırken, İnter Roma mücadelesi Şampiyonlar Ligi maçları gibi 21:45'te başladı. Bizim maçta belki çok gol vardı ama mücadele olarak neredeyse hiçbir önemli pozisyon olmadı (Engin'in attığı golde yaptığı depar ve güzel hareketler haricinde). İtalya'da ise 90 dakika boyunca inanılmaz mücadele eden ve maçı kazanmak için sakatlanmaları bile göze alan iki takım vardı sahada. Ama esas önemli olan iki olay var ki maçların da önüne geçti bence.
Birincisi, iki ülkede kupa töreninden önce yaşananlar. Bizde Trabzonspor Fenerbahçe'yi rahat bir skorla yenerek kupayı alırken Trabzonlu oyuncular maçtan sonra sevindiği sırada Alex hariç hiçbir Fenerbahçe'li oyuncu rakiplerini saha içinde tebrik dahi etmediler, sahanın bir köşesine ya da kulübeye oturup tören bitse de gitsek havasında beklediler. İtalya'da ise bütün maç tekmeler havada uçuşurken, sürekli tartışmalar itişmeler yaşanırken, birbirlerini sakatlarcasına mücadeleler yaşanırken; maç sonunda sahada yaşananlar sadece sahada kaldı ve kupa töreni başlarken bütün maç boyunca o tekmeleri yiyen İnter'li oyuncular ikiye ayrılıp birtünel oluşturarak finali kaybeden Roma'lı oyuncular aralarından geçerken bütün oyuncuları tek tek alkışlayarak büyük bir centilmenlik örneği gösterdiler ve çok güzel bir görüntü ortaya koydular.
İkinci olay ise kupa törenleri esnasında yaşandı. Bizde sahaya kurulan platform sadece fotoğraf çekimleri için kullanıldı. Madalyalar da kupa da tribünde verildi ve Trabzonspor kazandığı kupayı rahat rahat kaldıramadı bile. Song kupayı kaldırırken federasyon başkanı da bir kulpundan tutyordu kupayı düşmesin diye. İtalya'da ise İnter kupasını sahanın içinde platformun ortasında "We are the Champions" şarkısı çalarken, yeşil-beyaz-kırmızı konfeti yağmuru içinde ve inanılmaz bir coşkuyla Zanetti'nin ellerinde kaldırdı.
Maalesef daha kupayı vermeyi, almayı ve kaldırmayı bilmediğimizi, maç bitiminde sonuç ne olursa olsun; yenince rakibin verdiği mücadeleyi yenilince ise rakibin galibiyetini tekdir ve tebrik etmeyi, centilmenliği bilmediğimizi ve daha öğrenmemiz ve geliştirmemiz gereken çok şey olduğunu öğrendik Çarşamba günü...

Hiç yorum yok: