10 Mayıs 2010 Pazartesi

Dünya Kupası Finalistleri #17 - Şili


Güney Amerika haritasının sol alt köşesinde, ince uzun bir ülke olan Şili'yi en son Salas ve Zamorano gibi süper yıldızlara sahip olduğu ve Reebok'un reklam işini abarttığı formalarıyla 1998 Dünya Kupası'nda görmüştük. 12 yıllık aranın ardından Şili'nin bu turnuvada neler yapabileceğine hep birlikte bakalım.

Beklentiler:

Güney Amerika'nın zorlu grubunda uzun yıllar sessiz kalan Şili 2007'deki u-20 jenerasyonu ve bu genç isimlere güvenen teknik direktör Bielsa sayesinde 2010 Dünya Kupası'na geliyor. Bu turnuva, 2002'de Arjantin'in finallerdeki başarısız performansı nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalan Bielsa için de 8 yıl aranın ardından yeniden kendini gösterme fırsatı sunacak. Alexis Sanchez, Gary Medel, Vidal, Isla gibi yetenekli genç isimlerin yanında Bravo, Humberto Suazo gibi tecrübeli isimlerin varlığı Şili'nin iyi bir kimye oluşturmasını sağladı ve elemelerde Brezilya'nın ardından ikinci sırayı alarak ciddi bir başarı yakaladılar. Hücum futbolunu ön plana çıkaran teknik direktörlerden Bielsa'nın riski seven 3-4-3 taktiği, Dünya Kuası'nda da izleyenlere keyifli maçlar vaad ediyor. Takımın üzerinde baskı olmaması da Şili'nin turnuvada ilerlemesi için pozitif bir faktör olabilir; çünkü taraftar baskısı takımın genç isimlerinin bu turnuvada en son ihityacı olan şey. İspanya, İsviçre ve Honduras ile eşleştikleri H grubunda gruptan çıkmak için şansları var; ancak onların kaderini belirleyen ise İsviçre ile 21 Haziran'da oynayacakları maç olacak.

İyimser Senaryo:

Grubun mutlak favorisi İspanya'nın ardından gruptan çıkmak için verilecek ikinci bilete sahip olmak istiyorlarsa İsviçre'nin önüne geçmeleri gerekecek. İkinci turda Brezilya veya Portekiz'in karşısında ise çok şansları olmayacaktır. Yani Şili'nin iyimser senaryosu ikinci turun ötesini göremiyor.

Kötümser Senaryo:

Tecrübesizlik ve bazı oyuncuların kenidlerini göstermek adına takım oyununu ikinci plana atmaları, güçlü İspanya ve İsviçre'nin arkasında kalarak gruplardan Dünya Kupası'na veda etmelerine neden olabilir.

Muhtemel Kadro:

Diziliş: 3-4-3

Kaleci: Bravo

Defans: Medel - Waldo Ponce - Jara

Orta Saha: Vidal - Rodrigo Millar - Carmona - Fernández

Forvet: Sánchez - Suazo (Valdivia) - Beausejour

2007 U-20 turnuvasından gelen oyuncular ile birlikte oldukça alternatifli bir kadroya sahip olan Şili'nin aynı zamanda pek çok pozisyonda oynayabilen çok yönlü oyunculara sahip olması, Bielsa gibi iyi bir taktisyenin elinde rakiplerin başını ağrıtabilir. Takımın en önemli eksiği ise tecrübesizlik gibi görünüyor.

Yıldız Oyuncu: Matias Fernandez (Sporting Lizbon)


Matias Fernandez 2007 yılında Villareal'e transfer olduğunda, onun geleceğin süperyıldızlarından biri olacağı konuşulmaktaydı. Bunu söyleyenlerin iddialarının bir kaynağı da Matias Fernandez'in Villareal'e gelirken daha önce Pele, Maradona gibi isimlerin kazandığı Güney Amerika'da Yılın Oyuncusu ödülüydü hiç kuşkusuz. Sol açıktaki etkili driblingleri ve top tekniğiyle tanınan Pellegrini, vatandaşı Pellegrini'nin başında olduğu Sarı Denizaltılar'da yeterince şans bulmasına karşın kendini gösterme fırsatını bulamadı. Bu sezonun başında Pellegrini'nin ayrılmasından sonra Sporting Lizbon'un yolunu tuttu. Beklenen patlamayı 2010 Dünya Kupası'nda yapabilirse, yeniden büyük kulüplerin gündemine gelebilir.

Patlama Yapması Muhtemel İsim: Gary Medel (Boca Juniors)


2007'de düzenlenen 20 yaş altı Dünya Kupası'nı 3. sırada tamamlayan Şili'nin, o turnuvada çıkardığı pek çok yetenekli isimden birisi de Gary Medel. Kısa boyunun eksiklerini çok koşmasıyla kapatıyor ve orta sahada rakipleri oldukça zorluyor. Rakiplerini 'ısıran' oyun anlayışı nedeniyle, kendisine takım arkadaşları tarafından pitbull lakabı takılmış durumda. Esas mevkiisi ön libero olmasına karşın, 3'lü defansın ortasında da oynayabiliyor. Bu turnuva sonrasında büyük bir transfere imza atması muhtemel görünüyor; ancak onu alacak takımların dikkatli olması lazım, zira Medel saha içindeki oyunu kadar saha dışında yaşadığı gece kulübü kavgalarıyla da gündemde.

Bir Portre: Humberto Suazo (Real Zaragoza)


Elemelerde attığı 10 golle takımın gol yükünü çeken isim olan Humberto Suazo, Dünya Kupası'nda da takımın en çok güvendiği isimlerden birisi olacak. Güney Amerika liglerindeki inanılmaz gol ortalamalarına karşın Avrupa'ya ancak 2010 Ocak'da gelebilmesi gerçekten ilginç. Kariyerine başaldığı Şili'de neredeyse her maça bir gol ortalamasıyla oynayan Suazo, 2007 yılında 5 milyon dolarlık bonservis bedeliyle Meksika kulüplerinden Monterrey'e geçti. Meksika'daki kariyeri beklediği gibi başalamasa da, 2009'un kapanış liginde takımını şampiyon yaparak zirveye yerleşti. Sezon ortasında kiralık olarak gittiği Zaragoza'nın onu 10 milyon euro'ya satın alma opsiyonu var ve bu opsiyonu kullanıp kullanmayacakları Suazo'nun Dünya Kupası performansına oldukça bağlı olacaktır.

1 yorum:

moist dedi ki...

Medel ve Vidal iyi de, Alexis Sánchez manyağı oldum FM sağolsun :) 18.5M €'luk bonservisle Barcelona, Juventus gibi devleri reddederek devre arasında Galatasaray'a gelen 22 yaşındaki genç yıldız 5 maçta 8 gol, 5 asist, 5 MoM'lik bir performansa imza atarak kalbimi çaldı :)) işler bitse de dünya kupası izlesek be abi. izlicek çok adam war :) bi de ew olcak, maç aralarında fm çevircez falan :)