22 Aralık 2009 Salı

B'il Sabab: King Crimson


Son bir kaç günü hasta olarak geçirdim ve hiç bir şey yapamadım bu zaman zarfında. Az sayıda da olsa önce okurlarımızdan sonra da yazar arkadaşlarımdan özür diliyorum; yalnız bıraktığım için. Fakat Nietzsche'nin de dediği gibi güçlü insan olabilmenin yolu çetin zorlukları aşmaktan geçiyor. Nietzsche bunu hayatı boyunca yaşadığı hastalığından dolayı söylemiş. Büyük düşünürün yakalandığı gibi bir hastalığa yakalanmadım, çok şükür! Ama her hastalandığımda aklıma gelir bu sözler. Neyse yazımın asıl objesi ben, hastalığım ya da Nietzcshe değil King Crimson'dır.

1969 yılında gitarist Robert Fripp ve davulcu Michael Giles tarafından kurulan progressive rock grubudur, King Crimson. Ama grubun albümleri Jazz'dan tutun Experimental Rock'a, Heavy Metal'e ve daha saymadığım pek çok müzik türüne kadar geniş bir müzik yelpazesi barındırmakta. Daha 69 yılında çıkardıkları albümden yani In the Court of The Crimson King'den grubun şimdiki başarısını sezen müzikseverler ve müzik adamları olmuş zaten. Ben de bu albümden Epitaph'i dinlediğim zaman çok etkilenmiştim. Bu albümden sonra birer yıl arayla iki albüm sunuyor grup: In the Wake of Poseidon ve Lizard. Bu iki albüm gruptan önemli isimler gittikten sonra yapılmış olsa da grup tadından hiç bir şey kaybetmeyerek yoluna devam eder...

Bu sene kırkıncı yılını kutlayan grubun ilk üç albümünden bir kaç şarkıyı sizlere önererek King Crimson'la ilgili elimden geldiğince kısa bir şeyler anlatmak istedim. Daha bu grupla ilgili uzun uzadıya konuşacağım; çünkü dinleyenlerin benim yorumlarıma ihtiyacı olmayacak etkilenmek için bu gruptan. O zaman çok daha güzel ve anlamlı olacak diye düşünüyorum, King Crimson'la ilgili bir şeyler yazmak.


1-Epitaph- In the Court of the Crimson King
2- In the Court of the Crimson King-In the Court of the Crimson King
3-Cadence and Cascade- In the Wake of the Poseidon
4-Cirkus-Lizard
5-Lady of Dancing Water-Lizard

Hiç yorum yok: