12 Aralık 2009 Cumartesi

Ofsayt kuralı neden değişti?


Dün akşam oynanan Antalyaspor - Galatasaray maçı öncesinde okuduğumuz Cruyff röportajı ve üstüne akşam oynanan maçta gelen iki gol üzerine yaşanan tartışmalar üzerine ofsayt kuralı ile ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Bu yazı içerisinde hem ofsayt kuralının oyunu nasıl değiştirdiğini hem de Cruyff'un kural değişimine neden karşı olduğunu kendimce izah etmeye çalışacağım.


Öncelikle ofsayt kuralında nelerin değiştiğini görelim. Ofsayt kuralı 1925 yılından 1990 yılına kadar hiç bir değişikliğe uğramadan gelmiş. Bu noktadan sonra değişiklik yapma ihtiyacı duyulmasının temel sebebi ise 1990 Dünya Kupası. Bu kupanın tarihin en sıkıcı turnuvalarından biri olması FIFA'nın futbol kurallarında bir takım değişikliklere gitmesini sağlıyor. Bu kuralların başında gelenler ise kaleciye geri pas verilememesi ve arkadan müdahaleye kırmızı kart çıkartılması. Bu iki kuralın futbolu çok daha güzel hale getirdiği konusunda herkes hemfikir. Yine de futbolun güzelleşmesi önünde hala bir engel var; o da ofsayt kuralı.


Esasında eski ofsayt kuralı total futbolun mucitleri olan Hollandalılar ve Dynamo Kiev ekolü tarafından oldukça etkili bir hücum silahı olarak kullanılmakta; ancak bu ofsayt taktiğini çabuk hücuma dönüştürecek silahları bulamayan takımların maçları dar alanda kaptırılan toplardan ibaret kalıyor. (Burada bir parantezi de Sovyet ekolüne açmak lazım; çünkü total futbolun olmazsa olmazlarından presi ve ofsayt taktiğini ilk uygulayan teknik direktör sanılanın aksine Rinus Michels değil, Dinamo Kiev'in teknik direktörü Maslov'dur. Hollanda ekolü esasen Sovyetlerin bu öncü taktisyeninden esinlenmiştir.) Ofsayt taktiği ile birlikte alan git gide daraldığı için oyun sıkıcı bir hal alıyor. Bunu engellemek üzere FIFA'nın kurala koyduğu değşiklikler ise aşağıdaki gibi sıralanıyor:


  • 1990 yılında kurala defans oyuncusu ile forvet oyuncusunun aynı çizgide olmaları durumunda hücum oyuncusunun ofsayt olmaması ekleniyor. Artık defans oyuncuları ofsayt taktiği uygulayan defanslar hücum oyuncularına yapışamıyorlar ve de arkalarını kollamak zorundalar.


  • 1995 yılında aktif - pasif kavramı ortaya çıkıyor. Topla veya oyunla ilgisi olmayan forvet oyuncuları ofsaytta değiller. Bu kural ile birlikte ofsayt taktiği tarihe gömülüyor; çünkü defansın arkasında oyuncuların olması artık ofsaytı garanti etmiyor. 2003 yılında ofsayt taktiği uyugulayan Deportivo, Şampiyonlar Ligi maçında Monaco'ya 8-3 mağlup olunca bu tatkik de artık rafa kalkıyor.


  • Bu değişiklikler dahi yeterli olmuyor ve 2004 yılında Yunanistan anti-futbol ile Avrupa şampiyonu ünvanı kazanıyor. Bunun üzerine getirilen yeni kural değişikliği ile ofsayt kuralı biraz karmaşık hale geliyor. Öncelikle kuralın içeriğini yazalım ve kuralın getirdiği değişiklikleri görelim:

  • " A player is offside only if a part of his body with which he can legally play the ball is beyond the penultimate defender.(Yani forvetin kolları önde ise oyuncu ofsayt değil.) Interfering with play now means 'playing or touching the ball passed or touched by a teammate'. (Topa dokunmadığınız sürece topa doğru hareketlenseniz dahi ofsayt değilsiniz.) A later amendment says:'a player in an offside position may be penalised before playing or touching the ball if, in the opinion of the referee, no other teammate in an onside position has the opportunity to play the ball. ( Bu da 'ulan adam beş metre ofsayt niye bayrağını kaldırmıyon ...... hakem' diyenlere gelsin. Hakemin topla oynanmadan önce ofsayt bayrağını kaldırabilmesi için topun olduğu alanda on-side olan ve topa hareketlenen hiçbir oyuncu olmaması gerekiyor.) If an opponent becomes involved in the play and if, in the opinion of the referee, there is potential for physical contact, the player shall be penalized for interfering with an opponent. (Ofsaytta olan oyuncunun aktif olarak kabul edilmesi için oyuna dahil olan rakip oyuncularla fiziksel temas içinde olması ya da kalecinin görüş alanını kapatması gerek. Forvet oyuncusu ofsaytta iken savunma oyuncusunun bu forveti savunmaya gitmesi forvetin aktif olduğunu göstermez.) Champions dergisinden aldığım ve wiki'den onayladığım bu yeni kurala Champions dergisinin yazarından gelen yorum ise manidar: "This rule change alters the balance of the law in favour of the attacker and effectively kills the offside trap."



    Peki solda sigarsını tüttüren Cruyff abi ve onun peşinden Rinus Michels'in öğrencisi olmuş Hollanda ekolü neden bu ofsayt taktiğini uygulamakta ısrarcı ve de kural değişikliğine karşı. Bunun temel sebebi futbolun temel kavramı olan alan paylaşımı. Total futbolun izinden gelenler toplu hücuma çıkarken kullanılan alanın minimum olamsını isterler. Böylelikle ofsaytta olan oyuncular oyuna müdahale edemedikleri için hücum pres yaparken rakipten fazla oyuncuya sahip olurlar, kaptıkları toplarla da transition oyunu onyayarak 5'e 4, 6'ya 5 pozisyonlarda gol üretmeye çalışırlar. Bu hücum stratejisinde oyuncuların sabit mevkileri yoktur (bkz. Antalya-GS maçı Harry Kewell) ve bu nedenle "en iyi savunma hücumdur". Halbuki yeni kural ile birlikte defansı daha geriye almak ve defans ile orta saha arasındaki genişleyen alanı kontrol etmek için bir ön libero ve sabit mevkilere ihtiyacınız var. Son dönemde artık 4-2-3-1 veya 4-3-1-2 tarzı dizilişlerin ortaya çıkmasının nedeni de oluşan bu boşluklardır. Gerrard ve Lampard gibi dünyanın en iyi iki orta sahasına sahip olan İngiltere milli takımı, bu ikilinin arkasında oynayacak bir ön liberosu olmadığı için yeni futbol düzeninde başarısız oldu.

    Peki yeni ofsayt kuralının ön plana çıkardığı oyuncular veya mevkiler var mı? Hiç kuşkusuz bu düzende en çok sivrilen oyuncular iki bek oyuncusu; çünkü oyunda belki de kullanılacak yegane boş alan bu oyuncuların önünde bulunuyor. 90'lar sonrası ortaya çıkan Roberto Carlos, Cafu, Thuram, Dani Alves, Evra gibi beklerin bu kadar değerli olmalarının esas nedeni budur. Ayrıca Pique tarzı top kullanabilen stoperler de ilerleyen yıllarda yeni tip liberoların önünü açabilir. Bir de yeni oluşan defans-orta saha arası dördüncü bölgeyi kapatan Essien, Yaya Toure gibi Afrika'dan ithal ön liberolar var tabii ki.

    Hiç yorum yok: