1. Yılın Yabancı Filmi: Inglourious Basterds
Öncelikle 2009 yılı değerlendirmesini yaparken göz önüne aldığımız kriterleri açıklayalım. Filmler arasında seçim yaparken 2009 yılında Türkiye'de vizyona giren filmleri değerlendirmeye aldık. Bunun birinci nedeni 2009 tarihli pek çok önemli filmi henüz görme şansı bulamamız (Mesela Cannes 2009'da gösterime giren önemli filmlerin hiç biri Türkiye'de vizyona girmedi, yine Reha Erdem'in Kosmos filmini izleme şansı bulamadık). Bu nedenle 2009 değerlendirmesini bu filmleri gördükten sonra ayrı bir yazıda ele alacağız.
2009'a baktığımızda dünya sineması açısından çok da verimli olmayan bir sezonu geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Hollywood filmlerinin dışında, bu yıl gösterime giren Hunger ve Lat den Ratte Komma in filmlerini de izleyemememin bunda etkisi büyük. Bütün bunları göz önüne alarak, iz bırakan oyunculukları ve Tarantino'nun sinema sevgisini önümüze sunmasıyla Inglourious Basterds filmini yılın filmi adayı olarak belirledim. Her Tarantino filmi gibi akılda kalan sahneleri (açılış sahnesi, barda geçen diyaloglar), muhteşem müzikleri ve kült figürleriyle (Hugo Stiglitz, Bridget von Hammersmark vs.) Inglourious Basterds özellikle benim gibi sinefillerin ağızlarının suyunu akıtmayı başardı ve bu adaylığı da hak etti.
2. Yılın Türk Filmi: Hayat Var
Dünya sineması adına söylediklerimin tam aksini Türk sineması için mutlulukla söyleyebilirim. Derviş Zaim'in Alüvyon Türk Sineması olarak anlattığı yeni kuşak Türk sineması, hem verimli meyveler vermeye hem de yeni isimleri bu alüvyona katmaya devam ediyor. Pek çoğu 2008 Antlaya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilen bu filmler 2009 yılında da izleyiciyle buluştu. Pandora'nın Kutusu, Süt, Pazar: Bir Ticaret Masalı ve Nokta bu festivalden akılda kalan nitelikli filmlerdi. Yine sezonun ikinci yarısında gösterime giren 11'e 10 Kala filmini de anmam gerek.
Bütün bu saydığım filmlerin arasından sıyrılan adayım ise Reha Erdem'in Hayat Var filmi. Yönetmenin üslubunu filmin pek çok karesinde hissettiğimiz, Elit İşcan'ın oyunculuğyla hafızalara kazındığı ve denizde yapılan eşsiz Boğaz çekimleriyle, iki saatlik bir sinema şaheserini izleme şansı bulduğum için başta Reha Erdem olmak üzere emeği geçenlere teşekkürümü bu adaylıkla sunmayı bir borç bilirim.
3. Yılın Albümü: Norah Jones - The Fall
Bu resim, ne mutlu ki, ikinci kez blogda yer alıyor. Bana kalırsa 2009 yılında pek çok kaliteli albüm dinleme olanağı bluduk, Green Day'in 21st century breakdown ve Bat For Lashes'ın Two Suns albümlerini örnek olarak gösterebilirim. Muse ve Editors gibi grupların yeni albümleri ise bu gruplardan dinlemeye alıştığımız tarzların biraz dışına çıkan albümlerdi, onları biraz parçalı bulutlu sevdim, yani bazı şarkıları hoşuma giderken bazılarına ise ısınamadım.
Bu resim, ne mutlu ki, ikinci kez blogda yer alıyor. Bana kalırsa 2009 yılında pek çok kaliteli albüm dinleme olanağı bluduk, Green Day'in 21st century breakdown ve Bat For Lashes'ın Two Suns albümlerini örnek olarak gösterebilirim. Muse ve Editors gibi grupların yeni albümleri ise bu gruplardan dinlemeye alıştığımız tarzların biraz dışına çıkan albümlerdi, onları biraz parçalı bulutlu sevdim, yani bazı şarkıları hoşuma giderken bazılarına ise ısınamadım.
Yine de bütün albümler bir yana, Norah Jones bir yana. Norah'nın albümlerinin içimi ferahlatan tonunu diğer albümlerde çok nadir olarak yakalayabiliyorum. (Zaten bir yıl Radiohead bir yıl Norah Jones albüm yapsa, döngüsel olarak onları aday gösteririm gibi geliyor.) Bu yıl için de en iyi albüm adayım. Albümün detaylı incelemesini yaptığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
4. Yılın Performansı: Tsilla Chelton - Pandora'nın Kutusu
Yılın performansı ödülü adayım Pandora'nın Kutusu filmindeki performansıyla Tsilla Chelton. Dilini bilmediği bir ülkenin filminde oynamak için gösterdiği cesaret bile takdire şayan; ancak Tsilla Chelton bu role kattığı samimiyet ve ciddi oyunculuğyla harika bir iş çıkarmış. Ninenin inatçı tavrını, anlatmak istediklerini konuşmadan ifade eden Chelton, Yeşim Ustaoğlu'nun bu seçimine olumsuz eleştilerde bulunanlara da en iyi yanıtı performansıyla vermiş. Es geçilmesin diyerek en iyi performansa aday gösterdim.
5. Yılın Klibi: Lily Allen - The Fear
Klibi izlemek için tıklayın.
Lily Allen çok takip etmediğim bir isim olduğu için, benim açımdan ilginç bir seçim oldu; ancak bu video klibin, özellikle de düzenlemesinin (editing) kalitesi bu seçimi getirdi. Bir klibin yönetmeninin kalitesi zaten düzenlemesinden belli olur, düzenlemeden kastım da müziğin ritminin değişim anlarıyla uyumlu olarak çekim açısının veya mesafesinin değişimidir. (Not: Açıklama çok teorik olmuş, ne dediğimi anlamak için videonun -2.10 ile -2.00'ıncı saniyeleri arasındaki bölüme bakabilirsiniz, resim de o bölümden alınma. Hediye kutularının harekete geçtiği an da güzel bir örnek.) Renk uyumu iyi yakalanınca ve ortalarda dolanan güzel bir kız da olunca ortaya fevkalade bir klip çıkmış, yılın klibine adaydır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder